PARS
Leyla gazı alınmamış gibi bir hışımla odadan çıktıktan sonra kucağımdaki tüy yumağına döndüm.
Koridora bir bakış attıktan sonra gri tüylerini okşadım. Sırtındaki tüyler çok açık bir griydi. Karnının altı ve patileri bembeyaz. Kuyruğu ise daha koyuydu. Mavi gözlerinin ön plana çıktığı suratında bedenindeki her tonun rengi hakimdi.
“Seninki fena kızdı!” Kaşlarımı çattım.
“Yok, bence artık benimki!”
Boynunu diğer elimin altına doğru getirdi.
“Şansına küs bugün yiyecek bir şeyim yok. Yarın akşam sözüm olsun. Nasıl olsa epeyce süre buradayım gibi görünüyor,” dedim boynunu okşayarak.
“Misafir odasında yatarsın,” diyen sesle Paspas'ı yere doğru fırlattım.
Yalçın konusu midemi bulandırmaya devam etse de, Leyla'ya sorup onu daha fazla germeye niyetim yoktu. Yeterince gergin görünüy
