bc

AŞKLA BERDEL

book_age18+
7.7K
FOLLOW
78.7K
READ
family
forced
mafia
heir/heiress
drama
sweet
kicking
like
intro-logo
Blurb

“Adi herif senin yüzünden hayatım bitecek şerefsiz Ama izin vermeyeceğim hemen yıldırım nikahıyla başkasıyla evleneyim de sıksınlar kafana.”Annemle babamın sesini duysam da oralı olmadım. Yakasından tutmuş sallamaya çalışıyordum ama kıpırdatamıyordum. Masada oturan genç kız çığlık atıp beni çekiştirmeye başladıysa da fayda etmedi. Tam Yavuz denen pisliğe tokat atacaktım ki, iki el belimi tutup beni resmen bir tüymüşüm gibi adamın üstünden aldı. Ayaklarımla debelensem de çare etmedi. Beni ayaklarımın üstüne bırakınca arkamı döndüm. Yine o kehribar gözler. Kaşlarını çatmış öldürecek gibi bakıyordu.

“Beni tutmayı bırak be adam. Hem sana ne oluyor?”

“Kiminle evlenecekmişsin?”

“Sana ne?” Tek kaşımı kaldırıp sorgularcasına baktım.

“Kiminle dedim.” Bağırması iki adım geri gitmeme sebep olsa da gardımı düşürmedim.

“Sevgilimle oldu mu? Sevgilimle evleneceğim.” Babam kızım diye bağırsa da umrumda değildi. Sevgilisi olan kızı da almak istemezlerdi heralde.

“ Sevgilin filan olamaz. Sen artık sözlü sayılırsın . Şimdi yerinde otur.”

“Sana ne oluyor be? Annem misin? Babam mısın?”

“Hayır! Müstakbel kocanım.” Sesini yükseltip gözlerimi deler gibi bakmasından ve duyduğum şeyden olsa gerek hareket edemedim. Aklım başıma geldiğinde çıkıştım. “Hiçbir yere oturmuyorum.”

chap-preview
Free preview
Sude & Baran
Anahtarla dış kapıyı açıp eve girdiğimde, annemle babam bağırarak tartışıyordu. Ne olduğunu anlamadan ağar topar salona koştum. Etraf dağılmış, cam kırıkları her yere yayılmıştı. “ Vermem kızımı Akif vermem. Sen bu şartla evlendin benimle. Ailemi o geri kafalı adetlerinize harcatmam.”Annemin ağlamaktan gözleri kan çanağı olmuştu. Beni görünce irkildi. “Yurt dışına ablamın yanına göndereceğim çocuklarımı. Son sözüm budur” Babam ellerini şakaklarına dayamış koltukta oturuyordu. “Anne, baba ne oldu?” duyduklarımı tam olarak idrak edememiştim. Babam kafasını kaldırıp çaresizlikle bana baktı.“Kızım gel otur karşıma. Anlatacaklarım var.” “ Hayır dedim, Hayır.” Annem bağırtmıyor adeta çığlık atıyordu. “ Sabrımı sınana kadın sus yeter.” Babam bağırınca annem ağlayarak koşar adım çıktı salondan. “ Ne oluyor baba? Bu haliniz ne?” bu yaşıma kadar ailemin böylesine bir kavgaya tutuştuğunu ilk defa görmüştüm. “ Kızım sizi uzak tutmak için her şeyi yaptım. İnan yaptım. Ama kuzeninin hayatı da kendi hayatında sana bağlı yavrum kıyacaklar size.” Bir süre ne olduğunu anlamakta zorlandım. “Hangi kuzen baba, kim kıyacak?” babam bir süre konuşmadı. Ben de duyacaklarımdan korkup bekledim. O sustuğumuz bir kaç dakika bana saatler geldi. “Büyük amcanın oğlu Yavuz kız kaçırmış. Kızın aşireti para kabul etmiyor.Berdel talep ediyorlar. İstedikleri kız sensin. Evlenmen lazım yavrum. Yoksa sadece kuzenini değil, seni de öldürmek isteyecekler.” Yavuz diye bir kuzenim olduğunu ilk defa duymuştum. Babam ailesiyle görüşmüyordu. Bi ara nedenini sorgulasam da babamın ailesinin kimler olduğunu da nerede yaşadıklarını da öğrenememiştim. Berdel dediği şu doğu dizilerinde olan şey değil miydi? Ne işimiz vardı bizim böyle şeylerle? “Baba berdel ne alaka, Yavuz kim? Hafızanı mı kaybettin ne oluyor hiçbir şey anlamıyorum.” Bir kaç saat içinde aslında babamın aşiret ağasının oğlu olduğunu, yıllar önce annem Mardin’de öğretmenlik yaparken tanıştıklarını, aşiret izin vermeyince tüm haklarından vazgeçip, annemle evlenip, kendine yeni bir hayat kurduğunu öğrendim. Üstelik iki amcam, bir halam vardı. Annemle evlenme meselesinde babamın karşılarında durmalarına rağmen şimdi büyük amcamın oğlu Yavuz’un hatası yüzünden beni berdelle vereceklerdi. Ellerimi saçlarıma geçirmiş, düşünürken ne diyeceğimi bilemez halde kalakalmıştım. Şaka yapıyor gibi bir halleri yoktu. Ama gerçek olmayacak kadar da ilginçti. Kendi halinde yaşayan insanlardık biz. Ne ağası ne berdeli bunca yıl nasıl saklamışlardı her şeyi. Sessizliği tekrar babam böldü. “Kızım amcanlarla yarın arayacak , buluşacağız.” Kahverengi gözleri üzgündü. Babamı kahverengileri daha önce sadece bir kere, Sare’ nin epilepsi hastası olduğunu öğrendiğimizde böyle üzgün, çaresiz bakmıştı. Şimdi o gözleri işte bunu anlatıyordu, çaresizliği.. “Baba kaçalım. Gidelim buralardan annem doğru söylüyor. Bak adını bile yeni öğrendiğim kuzenim umrumda değil. Hem Sare ne olacak benden sonra Sare’ye de göz dikerlerse?” Sesim boğuklaşmıştı. Ağlamamak için dirensemde gözyaşlarım birbiri ardına sıralandı. Babam gözlerini kapatmış, başını öne düşürmüştü. “Olmaz kızım çok güçlü bir aşiret Alacadağ Aşireti. Dünyanın her yerinde ticaret yapıyorlar. Bizim kaçacağımız da, onların bulamayacağı da yer yok.” Annem salonun kapısında belirdi. Yavaşça ilerleyip babamın önünde durdu. Cam kırıklarını umursamadan yere oturup babamın yüzüne baktı. Bağırmaktan kısılmış sesiyle; “Bana söz verdin. Eğer senden çocuk yaptıysam bu söze güvendiğim içindi. Akif bir şeyler yap elini ayağını öpeyim, yalvarırım harcatma kızlarımı.” Annem dirayetli kadındı, güçlüydü. Neler görmüştü öğretmenlik hayatında. Kaç ailenin karşısında durmuş, kaç çocuğun hayatını değiştirmişti? Eğer şu an babama bunları söylüyorsa gerçekten hiç umut yok gibiydi. “Yapma Gülüm, yapma canımın parçası sen de biliyorsunki başka çaremiz yok.” Uzatmanın çok da anlamı olmadığını düşünerek ayağa kalktım.Tek çaremiz karşı tarafla konuşmaktı. Beni evlendirmek istedikleri adam kimdi? Kaç yaşındaydı? Üniversitem ne olacaktı? Kafamdaki deli sorularla odama girdim. Yatağımın kenarına sırtımı dayayıp yere çöktüm. Polise filan gitsek her şeyi anlatsak belki bi şansım olabilirdi. Ama ilk yapmam gereken karşı tarafa çok büyük bir hata yaptıklarını göstermemdi. Baran Babam acil olarak toplanmamızı istemişti. Fatma kaçtığından beri ağzımın tadı tuzu yoktu. Ailenin ortasına ateşi atıp kaçmıştı. Evet yirmi birinci yüzyıldaydık adam öldürmek gibi bir canilik yapmayacaktık. Ama Yavuz itinin ayakları altına aldığı şerefimizi bir şekilde temizlemek zorundaydık. Kendimizi geliştirmiş bir aileydik. Genç nesil olarak hepimiz eğitim görmüş, global dünyaya adapte olmuştuk. Fakat aşiretimizin küçük görülmesi onurumuzu, gururumuzu yitirmek demekti. Soral’lar olarak onur da gurur da bizim için her şeydi. Toplantı salonuna geldiğimde, Babam Mehmet Ağa, Amcalarım Şevket ve Fikret, kardeşim Gökhan ve kuzenim Cihan’ ın masada yerlerini almış olduklarını gördüm. Selam verip içeri geçtim. Odada içilen yoğun sigara kokusu ve babamın önündeki izmaritler olayın ne kadar ciddi olduğunun kanıtıydı. “Hoş geldin oğlum.” Babam sırtını dikleştirip oturuşunu düzeltti. “Hoş bulduk baba.” Diğerlerine de kafamı sallayarak selam verdim. “ Baran da geldiğine göre hemen konuya girelim. Başka çaremiz yok. Berdel olacak.” Benimle olmasını istiyorlardı. En büyük bendim. Ama bilmedikleri bir şey vardı. Ölsem de köylünün tekiyle evlenmezdim. Ayrıca sadece güzelliği için sevgili olmuş olsam da bir sevgilim vardı. Bizim oralardan olmadığı için de Ayten ile evlenip zamanı gelince kolayca boşanırdık. “Olsun babam” yüzümdeki sırıtış biraz fazla kaçmıştı ama dahiyane planım sayesinde kendimi kurtarmış olmanın mutluluğuyla kurban kestirmediğime şükretsinlerdi. “Baran oğlum dalga geçmenin sırası değil, Evleneceksin” “Babam şimdi neden ben evlenmek zorundayım da diğerleri değil?” “Bilmez misin En büyük sensin oğlum. Eğer sana değil de başkasına alırsak kızı Baran da bir sorun mu var da evlenmiyor derler.” “Peki ben evli olsaydım diyelim sırada kim olurdu?” Babamın kalın kaşları havaya kalktı. “Ne dersin oğlum? “Yağız olurdu babam. Benim sevdiğim var. En kısa sürede nikah kıyıyorum. Ee sıra Yağız da toplasın tası tarağı gelsin Ankara’dan alsın kızı.” Masadaki herkes şaşkın bakışlarla bizi izliyordu. Evet berdel düğünlerinden önce ilk işim Ayten’i alıp , nikah kıymaktı. O da dünden razı olduğu için her şeyi kafamda bitirmiştim. “Kiminle nikah kıyarsın? Tanır mıyız kimlerdendir?” “Keskin Şirketler Grubu’nun sahibi Sadi Keskin’in kızı Ayten.” Babam elindekini kalemi masaya vurup ayağa kalktı. İki elini masaya dayayıp öne doğru eğildi. “ Ne töremizi ne adetimizi bilirler. Aynı topraklardan gül gibi kız alacağız sana neden istemezsin?” “Köylü bi kızı mı uygun görüyorsunuz bana. Evlenmem baba gerekirse kan dökülsün hayatımın içine ettirmem.” Dişlerimi sıkıp yüzüne baktım. “Tamam Yağız evlenecek. Cihan kızın resmini, dosyasını Yağız’ a gönder.” Bana dönüp parmağını kaldırdı. “Kuzeninin müstakbel eşiyle yarın buluşacağız. Yağız’ın Ankara’daki şirkette işleri var o gelemeyecek yerine biz gideceğiz.Sakın ağzını açıp konuşmaya kalkma. Yarında bir yere kaybolma.” Ayağa bir hışımla kalkıp, kapıdan çıktı. Kimseyle konuşacak halim yoktu. İyi akşamlar deyip ben de çıktım. Madem Ayten’le evlenecektim evlenmeden başka güller koklasam fena olmazdı. Kafama koyduğum fikirle asansöre binip, otoparka indim.

editor-pick
Dreame-Editor's pick

bc

PERİ MASALI

read
9.5K
bc

MARDİN KIZILI [+18]

read
516.4K
bc

ÇINAR AĞACI

read
5.6K
bc

Ne Olacak Halim (Türkçe)

read
14.2K
bc

HÜKÜM

read
221.9K
bc

Siyah Ve Beyaz

read
2.8K
bc

Leyl Tutkusu

read
613.3K

Scan code to download app

download_iosApp Store
google icon
Google Play
Facebook