Sude
" Sen çıldırdın mı? Cem gibi bir adamı evli bir adam için mi terk edeceksin?"
Duvağımı çıkartmaya çalışıyordum göz yaşlarım dökülürken Ayşegül'ün bitmek bilmez nasihatlerini dinleyerek.
" çok seviyorum diyorum anlamıyor musun?"
Adeta feyat ettim, beni kınayan bakışları acır bir hale geldi " anlıyorum, ama o adam kolunda karısı ile geldi. Bu şekilde Cem'i terk edersen birdaha hiç birisi yüzüne bakmaz"
Bakmasınlar, ben Poyraz'ı istiyorum. " aklını kullan Sude, Cem tıp dünyasının parmakla gösterdiği adam. Biraz mantıklı ol"
Hep ne geldi ise mantıklı olmamdan geldi. Bir askere aşık olamam, yolunu bekleyemem diyerek Cem ile oldum, duygularımı görmezden geldim ama o gece bana o şekilde yaklaştıktan sonra....
Yemeğe karısı ile gelene dek inanamadım benden vazgeçtiğine. Geldi, ama gördüm gözlerinde o kadını sevmiyor. Sevseydi bana o şekilde dokunur muydu, öyle öper miydi?
" anlamıyorsun, onu çok istiyorum"
Yanıma gelip önümde diz çöktü, ellerimi tutup. " Biliyorum, ama bunun için Cem'i terk etmek zorunda değilsin Sude. Adam sana deli divane! gel desen gelir.."
Gözlerimin içine ima dolu bakıyordu.
" aşksız kalmak zorunda değilsin. O adam işler bu raddeye geldikten sonra seninle resmi bir ilişki yaşamaz. Bunun için çok geç kaldın... ama anlıyorsun işte"
Anlıyordum, bana karşı koyamazdı evet. Ona yaklaştığımda gözlerinde görüyordum bunu!
Öyle bir ateş yanıyordu ki gözlerinde...
" Makyajımı tazeler misin?"
Göz yaşlarımı silerek aynaya döndüm. Evet benden vazgeçemez. Aynada kendime baktım, eski püslü bir evin kırık aynasından bakan Sude'yi gördüm
Her şeyin en iyisini hak eden Sude'yi. Bazen ilerlemek için geri adım atmak gerek. Benim olacak, üstelik kimse bizi ayıplamayacak!
Herkes destek olacak bize! O aramıza soktuğun kara çalı da benim aramıza soktuğum Cem de çekip gidecek.
İkisinden de kurtulacağız sevgilim ...
Poyraz
Üstündeki gelinlik benim kefenimdi, evet kelimesi bu kadar mı canımı acıtır! Kaburgalarımın arasından benim olanı söküp aldılar.
Çok acı çektim fiziksel, işkence gördüm ama bu bambaşka bir şeydi! Konuşamadım, cümle kuramadım kimse fark etmesin diye ama o fark etti. Babam!
Öyle bir bakıyordu ki.. Kalabalık dans ederken, sevdiğim kadın kardeşimin kollarında dans ederken kendimi lavaboya atmıştım.
Kapının açılması ile ağlak sesimle titreyerek isyan yükseldi dudaklarımdan
" dolu görmüyor musun?"
" görüyorum oğlum "
Baba! Göz göz geldiğimizde yüzüm su içindeydi. Göz yaşlarımı fark etmiş midir
" baba ben..."
Anladı ise hazırla kendini, kallavi bir küfür ve çeneni kıracak bir yumruğa!
" Anladın mı?"
Dümdüz yüzüme bakıyordu. Anlamış. Kapattım gözümüz. yapsın ne yapacaksa, bittim zaten... tükendim
" vur için rahatlayacaksa, kardeşinin karısına aşık olmuş adi bir adamım ben"
Öne doğru çekildim, ve ardından güçlü kolların arasında sımsıkı sarılılmış halde buldum kendimi, sanki saklanıyordum
" Gurur duyuyorum seninle."
Benimle mı, gurur mu duyuyor ?
" Ne hissedeceğine sen karar veremezsin evlat ama nasıl davranman gerektiğine sen karar verirsin. Sen adam gibi davrandın. "
Adam olmak çok zormuş baba! çok zormuş...
Yıkılmak üzereydim eğer kollarında soluklanmıyor olsam.
Bir kere daha beni böyle sarmıştı, annemin mezarında! Vera annemin annem olmadığını öğrendiğimde annemin mezarına götürmüştü beni
Sicim gibi yağmur yağarken kollarının altına almıştı. Çocuktum ama biliyordum, kimsem yoksa da babam var!
Şimdi de biliyorum, babam var. Peki ya o? onun kimsesi yok! nasıl dayanıyor bu kadar acıya, çirkinliğe
" Hadi arabaya geç, ben karını arabaya götürdüm bile. Eve gidin ben bir şey uydururum insanlara"
Minnetle baktım, tekrar içeri dönmektense cehenneme dönmeye razıydım ki belimden çekilen silahı fark ettim
" baba!"
" kaybol, gözüm görmesin"
Gözü mü yaşlanmış, hayır baba daha kendimi öldürecek kadar aklımı kaybetmedim, belki bir kaç viskiden sonra ama şimdi değildi.
Gecenin sonu ne getirir bilinmez!
Anlamış, Mete başkanın gözünden ne uçan ne kaçan!
Evet dönene dek tüm yolculuk minik sincapın horultusu ile geçti.. Bir pug ( uyurken horlayan bir köpek cinsi) kadar horluyor!
Eve gelir gelmez, kendimi bar köşesine attım. Alkol oranı en yüksek olanla başla, bu gece ayık olmamalısın..
Dokunacak, artık onun karısı! kalbim... hala bekliyor musun? hala umduğun bir şey var mı?
Bu İsviçreli bilim adamları diş fırçası yapmayı bırakıp aşk acısına iyi gelecek bir şey yapsalar ya!
Sonuçta insan dişi olmadan da yaşar ama kalbinde bu acı ile...
İkinci bardağı da dikmiştim ki karşımda endişe dolu gözlerle bana bakan sincapı gördüm.
" Yapma, sen iyi bir adamsın, eminim ileride birisini sevecek ve çok sevileceksin... yanlış anahtar ile doğru kapıyı açamazsın"
Kadehi dikmiş kıza bakmaya başlamıştım, üzülüyor mu benim için... evet üzülüyor ama neden?
Ona iyi davranmadım, kibar beyefendi pek de düşünceli sayılmam. Gözleri neden benim adıma acı çekiyor gibi derin bakıyor?
Tepeden tırnağa süzdüm, saçları salınmış ama önleri arkasında bir tokayla toplanmış. Vilingli kadınların tokası gibi bir toka daha zarif...
Görür görmez dikkatimi çekmişti zaten, siyah saçına çok yakıştırmıştım.
Siyah kadife elbisesinin bacağı kasığına dek açık, ve o ön üst dekoltesi..
Bir kadeh daha doldurduktan sonra yine fark ettim, onu düşünmeyi bırakmıştım. Acım da yoktu, hissetmiyorum. Önceki gibi birisi göğsümün üstüne de oturmamış! o ağırlık yok
Bu kız bana neden iyi geliyor... Bakışlarımdan rahatsız oldu, eteğinin yırtmacını kapatmaya çalışıyordu gözünü benden kaçırarak
" benim için bir şey yapar mısın?"
Evet acı yoktu şuan ama hala sesim çatallaşıyordu.
" elbette ne istersen, yeter ki bu kadar üzülme"
Ne istersem, ne istiyorsun Poyraz! Bu çöplük gülünden ne istiyorsun?
Gözüm yine yırtmacına takıldı... Kahretsin ,istiyorum!
" Sana kahve yapayım mı?"
Yüzünde ondan bir şey istememin mutluluğu ile mutfağa doğru giderken kalkıp yakaladım belinden ,sımsıkı sarılıp kulağının arkasına saçlarının arasından nefesimi vererek konuştum
Elim karnında kendime çekmiştim. Bedeni bedenime yapışmış, kalçalarını sertliğime bastırdım. Daha önce de tahrik oldum ama hiç başımı döndürecek kadar atarak sertleşmemişti.
Yıllardır hayalini duyduğum Sude' yi öperken bile böyle olmamıştı!
" Benimle yatar misin? Ne istersen veririm? çok ihtiyacım var bu gece sana"
Gerilmişti, kollarımın arasında irkildiğini fark ettim.. elleri ile kolumu çözüp bana döndü. Gözlerime yanlış duymuş olmayı umarak bakıyordu.
" Be - ben anlamadım?"
" istemiyorsan yapmam ama çok ihtiyacım var sana" Belinden tutup çektim kendime. Eğilip alnımı alnına dayadım " senin yanındayken acım azalıyor, sana dokunduğumda, çevremde sen olduğunda. Neden bilmiyorum ama böyle"
Gözlerim dudaklarındaydı... evet de, evet de!
Belinden daha da sıkı sarılıp kendime çektim
" Seni almak istiyorum, kendime katmak. Ne istersen veririm, ne istersen alırım"
Karşı koymuyordu evet demiyordu ama istemiyorum da demiyordu
Bir müddet gözlerine baktım, ve dudaklarıma baktığını gördüğüm anda ondan onayı almıştım
" bunu evet olarak kabul ediyorum"
Gözlerim tekrar kırmızı etli dudaklarına döndü. Tek hamlede alt dudağını dişlerimin arasında sıkarak ağzıma aldım.
Isırsam, yesem doymam sanki... ağzımda emerken nasıl bu kadar lezzetli olabilir diye düşünerek çıldırıyordum ki benimki daha da şiddetli seğirdi
İstiyor, aletim onu istiyor... kimseyi istemediği kadar istiyor!
Alt dudağı dişlerimin arasında ezilirken inleyereke kollarımı sıktı narin elleri...
Koluma giriyordu tırnakları, o kadar hızlı nefes alıp vermeye başladı ki! kucağıma alıp yatak odasına dek okşarayarak öperek götürdüm onu.
Elim kalçasında etlerini sıkarken her inlemesi kulaklarımda şiir gibi etki yaratıyor, daha da sert sıkıyordum.
Kalbimdeki acı azalmış, içimde bilmediğim bir huzur kaplamıştı bedenimi. Tüm yaralarım sanki şifalı bir dokunuşla iyileşiyordu
Yatak odasına gelip yatağa bıraktım, üstümü aceleyle soyarken yatakta uzanan genç kızın dekoltesinden taşmış göğüsleri şiddetle inip kalkıyor, kasığına dek olan bacak yırtmacından sol bacağı ve hatta en özel kısmına dek beni kendine davet ediyordu
Ürkek bakışları pantolonumdan çıkmak için sabırsızlanmış kabaran organımdaydı. Kendimi soyduğumda iç çamaşırımla kalınca giderek kızardı, gözlerini kaçırsa da her döndüğünde bakışı aletimdeydi.
Boxerımı çıkartırken gözüm ince beline, zayıf olmasına rağmen kıvrımlı vücuduna takıldı...
Gerdanı o kadar güzel ki, her yerini ısırmak, emmek istiyorum! Dudakları... o dudakları!
Bu gece benim olacak, her şeyi benim olacak!
Çamaşırımı çıkartmamla benimki önümde öyle fırladı ki, ben bile bu halini hiç görmemiştim.
Bu kadar çok mu istiyorsun bu kızı?
Gözüm yataktaki masum ve ürkek bakışlı kıza döndüğünde yatakta geri geri ayakları ile bedenini iterek gittiğini gördüm.
Gözü aletimde geri geri kaçmaya çalışırken ayak bileğinden tutup çektim.. " ahhhh" Korku ile çığlık atmıştı
"Buraya gel, sana ne istersen veririm demedim mi?"
Bacaklarını kurtarmaya çalışırken üstündeki yerimi aldım. Aletimi bacağını açıp kadınlığına dayadığımda " hihhhh" elleri ile yüzünü kapattı.
" Siktir, yumşacıksın, sıcacık! " Elim aşağısına, uzatıp alt çamaşırına gittiğinde bedeni titremeye başlamıştı. Çamaşırını üstünden onu okşarken kasılıyor, kendini saklamaya sakınmaya çalışıyordu
" Rahat dur, abartacak bir şey yok. Kondom yok, ilaç var evde kullanırsın. Hastalığın var mı, kondomsuz gireceğim"
Yüzünden ellerini güçlükle çekip kafasını sağa sola salladı. " a anemi... de Demir a nemisi"
Ne? cinsel hastalıktan bahsediyorum
" Cinsel hastalığın var mı? Kondomsuz sikeceğim onun için soruyorum"
" kondom ne?"
Ne demek kondom ne?
" kondomsuz mu sevmiştin sen hep"
Bakışları mahsunlaştı, titreyen dudaklarından " yapmadım" döküldü.
" Ne yapmadın?"
" ben... yapmadım onu hiç"
Siktir, bakire! Alnımı alnıma dayayıp dudaklarımı yalayarak gülmeye başlamıştım iyi ama neden? Neden bakire olması beni bu kadar mutlu etti
" Ah minik sincap, ilk gece için çok yanlış adamım"
Elini tutup aletime götürdüm, çekmeye çalışıyordu ama bana karşı gücü o kadar azdı ki mukayese bile edilemezdi.
"Dokun, az sonra onu alacaksın"
Gözleri irileşmiş, yaş dolmuştu. titreyen dudaklarına kapanıp sincabın elini aletime sürmeye devam ettim
" siktir, bu bile o kadar zevk veriyor ki" Ellerini başının üstüne birleştirip tek elimle sımsıkı kavradım
" Merak etme, daha fazla öderim" elime tükürmüş Aletimi ıslatırken bir daha tükürüp bacak arasına dokundum
Islaklığı organına yayarken orta parmağımı hafifçe bastırdım içine doğru , acı ile inledi gözlerini sımsıkı kapatarak " ahhhhhh"
Altımda bacaklarını katlayıp açıyor, bedeni sudan çıkmış balık gibi çırpınıyordu
" Siktir, çok canın yanacak"
Üstüne bedenimi tamamen yerleştirdiğimde elbisesinden taşan göğsünü emmeye başladım
Her ısırığımla acı bir inleme her emmmem ile yerini alan sessiz inlemeler beni daha da sertleştirmişti
Alt çamaşırını kenara sıyırıp aletimi girişine dayadığımda göz göze geldik.
Isırmaktan, emmekten şişmiş dudakları, utançtan kızarmış yanakları ve birazdan nefes nefese hali ile atacağı çığlık! ellerini bırakıp ağzını kapattığımda yüzüme korku ile bakıyordu.
Serbest bıraktığım elleri anında kasığıma gitmiş, itmeye çalışıyordu beni kendinden uzaklaştırmak istercesine
" Hazır ol, gireceğim... " kafası ile sağa sola sallayarak birşeyler anlatmaya çalışsa da tekrarladım " ödeyeceğim dedim"
Ve içine itmeye başladım, siktir... içindeki yırtılma sesi, bedeninin acı ile kıvrılarak verdiği savaş, gözlerinden akan yaş ve içine girmeye devam eden ben!
Ağzını kapatmasam muhtemelen tüm binayı ayağa kaldırırdı. Aletim duvarlarına sürtüne sürtüne ilerlemeye çalışırken altımda hala çırpınıyordu
Ağzını kapatmaya rağmen anlıyordum söylemek istediğini
" çıkart, çıkart acıyor " diyordu
Çok geç minik sincabım!
" Bekle, hepsini sokacağım"
Parasını alacak, bu kadar drama ne? İçine girmeye devam ettim, beynime dek vuran basınç her hücremden akan terle kendini sokmaya çalışsam da son duvarına dayanmıştım şimdilik
Alamıyordu tamamını!
" Ağhhhh aağhhhh" hala çırpınırken içinde beklemeyi seçtim
Sıcacık, ateş gibi ve aletimi acıtacak kadar dar içinde sıkıp acı dolu ifade ile bakarken benimkini hala çıkartmam için çırpınıyordu
İçi öyle atıyordu ki, birisi sikimi eline almış, sıkıp sıkıp bırakıyordu sanki..
" Dayan az, birazdan daha iyi olacaksın"
Bir müddet bekledim, çırpınması giderek azaldı.. kendimi içinde çektiğimde ise kahretsin Ağzını kapatmalıydım tekrar acı ile inledi
" Poyrazzzz , ahhhh acıyorrrr"
Hızla kapattım ağzını " siktir, sessiz ol herkesi ayağa kaldıracaksın"
Hiç bir uyarıyı dinleyecek halde değildi İnleyip çıkart demeye devam ediyordu ağzını kapatmama rağmen.
" içinde gidip gelmeden nasıl sikeceğim seni, kahretsin az sabret güzelim, geçecek diyorum "
Kendimi tamamen çektiğimde aletimin kan içinde olduğunu gördüm. Çok mu zorladım! tekrar içine girerken daha da kavgandı artık ama hala darlığı beni sikiyordu
" Ben mi seni sikiyorum sen mi beni?"
Acı çekiyordum, ben hayatımda böyle acı çekmedim. O an o arzu ile hızla girip çıkmaya başladım, eğer boşalmazsam ya kalpten ya tansiyon ya da beyin kanamasından ölebilirim
" ağğğğh" Ağlıyordu, çırpınıyordu ama ilk gece için normldi
Yanağını öptüm, saçlarını
Nefes nefese hızla içine dolarken içinden çıkan ses benim ona her dayandığımda birleşme yerimizden çıkan ses evi kaplamıştı
" bilsem kayganlaştırıcı alırdım, bilmiyorum. Birdahakine söz, daha az acıyacak"
Güçlükle konuştum, canı çok acıyıp birdaha istemezse diye korkarken baştaki elim klotisine gitti. Zevk almalıydı, tekrar istemeli çünkü belli ki ben isteyecektim
Orta parmağımı sürterek ovaladığımda tüm bedeni eşektirik çarpmış gibi titrerken üstüme akmaya başladı
Hay aklımı sikeyim, şimdi daha da dar!
Her gidiş gelişimle bedenim sarsıldı minicik kızım üstünde. Küçücük bedeni ile beni nasıl böyle sarsabilir!
Ağzını bıraktığımda acı ile inliyor her içine geçirdiğinde " ağh" diye boğuk bir inleme çıkıyordu ağzından
Uyku ile uyanıklık arsında sanki tüm bedeni tükenmişti
Son darbelerimi içine atarken daha da şiddetlendiğimde birleşme yerimiz kıpkırmızı olmuş, bacakları titriyordu
Titreyen bacaklarını omzuma aldım ve üstüne uzanarak eğildim.
Başını çektiği acı ile inleyerek arkasına attı. göğüslerinin ikisi de elbisesinden taşmıştı, siyah elbisesi üstünde ama istediğim her yeri açıktı,benimdi
O kadar güzel görünüyordu ki, o görüntüye bakarak doldum içine ard arda
" ahhh .... ahhhh lütfen .... bitsin artık"
" Bitecek, az kaldı"
Birkaç sert girişten sonra boşalmaya başladığımda yavaşa yavaş zevkine vara vara Kendimi içine sağmaya başladım
Gözlerini kapatmış elleri çarşafı sımsıkı kavramış titriyordu.
Bedenimi rahatlamanın etkisi ile üstüne bıraktım..
Nefes nefese kızın bedenini altıma alıp uyumak istedim.
" Çıkart artık lütfen" Sesi titreyerek ve kekeleyerek söylemişti.
Boşalmama rağmen aletim içinde küçülüyordu, çıkaramıyordum
" acıyor, çıkart"
Peki, daha fazla acıtmak istemiyordum onu! çıkarttım ama üstünden kalkmadım.
" Uyuyacağım" deyip başımı iki gözünün ortasına gördüğümde " bu bu şekilde mi?"
Titreyerek sesi sordu
" evet bu şekilde" uyudum. Hayatımın en rahat en güzel uykusunu uyudum.
Ne aklımda Sude kalmıştı, ne de kalbimde acısı!
Bu kız bana ne yapıyor? Nasıl yapıyor bunu?
Dudaklarına kapandığımda ne aklımda Sude ne kalbimde acısı kalmıştı
Bu kız bana ne yapıyor?
Kendimi kaybetmişcesine başımı huzurun koynuna gömmüş vaziyette içimdeki acıyı söküp alan kıza defalarca tekrarladım
" her şeyi veririm, ne istersen... "
Ondan en değerlisini aldım, ne istese kabul ederdim. Herşey bittiğinde kollarımda titreyen bedenini sarıp göğsüme çektim.
Evine, yuvasına... Her ne kadar beni evi kabul etmese de! onun için bir yuva değil otelim..
Bu evlilik sorumluluğu değil, ticarethanesi.
Bir sene, bir sene sonra cebi para dolu çekip gideceği bir ticarethane, bir iş yeri...
Neden canımı acıttı bu! Neden onun için basit bir iş olması, parasını alacak olması canımı acıttı.
İstese dünyayı veririm o değil meselem, bunun için benden para alacak olması. Hiç mi bir şey hissetmedin minik sincap!
Masal
Beni onu unutmak için istedi, bu gece bir yara bandına ihtiyacı vardı, beni kullandı. Yarası kapandı mı bilmiyorum ama bende çok derin bir yara açtın Poyraz.
"Ne kadar istersen veririm " dedi, hem de defalarca. Onun için bu kadar basit mi?
İlk öpücüğüm dudaklarımda hissettiğim alkolün keskin kokusu ve tadı ile giderken, ilk gecem muhtemelen yarın ayrıntısını bile hatırlamayacak bir adamla gitti...
İlklerim elimden öyle acı gitti ki, şimdi daha mı az acıyor canın?
Güçlükle de olsa yataktan kalktığımda normalde çok hafif olan uykusuna rağmen uyuduğumu fark ettim.
Yaşadığı üzüntü, yorgunluk ve alkolün etkisi ile uyuyordu işte. Yataktan doğrulduğumda kalktığım yerdeki izleri gördüm...
Kaybettiğim ilkimin izlerini. Kasığımdaki acı ile kıvrılarak kalkıp gittim banyoya.
Duşun altında dakikalarca ağladım. Sanırım artık gerçek bir çöpüm. Kullanılıp atılmış bir poşet... Değersiz bir kağıt parçası.. kirlendim hem de çöpün içinde yatarken kirlenmediğim kadar kirlendim.
Bacaklarımın arasından akan kan ile birlikte aktı gözyaşlarım, onlarla durdu. Bedenimi havluya sarıp Camdaki buharı elimle sildiğimde sanki bir yabancı vardı karşımda.
Tamam, madem öyle o halde sen de o nasıl düşünüyorsa öyle ol!
Sabah
Yatakta oturmuş uyanmasını bekliyordum, içimde bekledikçe kabaran bir öfke vardı. Elimde onun ve benim telefonum.
Acımsa hala geçmemişti, otururken hissettiğim batma hissi, kasığımda hissettiğim regl savcısı gibi bir sancı ve... kalbim.
Sanırım ilk defa bu kadar kırıldı, üstelik bu kadar hak etmemişken.
Eli ile benden tarafı yoklayarak açtı gözlerini... karşısında oturuyor görünce şaşırdı.
Gözlerini ovuşturarak baktı " minik sincap"
" paramı yolla"
Yüzündeki gülümseyen ifade anında soldu! öfke mi o? Akşam defalarca tekrarladın ne oldu sabah para etmeyeceğime mi karar verdin?
Yolla bakalım ne kadar fiyat biçmişsin bana?
Bedenim, her ilk heyecanımın senin gözündeki ederi ne?
" Ver telefonu"
Sesi sertleşmişti. Yatakta oturur pozyona gelip birşeyler yazdı ve çıktı telefonu yatağa atıp.
" Banyoya giriyorum ben"
Buz gibi, soğuk bir ses! İstediğini alan erkek sesi.
" para gelmedi" dediğimde öyle bir dönüp baktı ki bana, dişlerinin sesini duydum
" az sabret, gelir şimdi"
ve banyonun şiddetle çarpan kapı sesinin ardından telefonuma düşen bildirim.
1 milyon lira! gözlerim yaşlarla doldu! demek bir milyon etmişim!
İyi, bu paranın nereye gideceğini biliyoruz nasılsa. Tedavisi için para toplanan çocuklara.
"Keşke biraz daha ederim olsaymış, daha fazla faydam dokunurdu" Gözyaşları içinde kendi kendine söyleniyordum yatağın çarşafını toplarken
Kaldıracağım, benim o! asla unutmamak için kaldıracağım.
Ellerim titreyerek bağrıma bastım çarşafı, göz yaşlarım ile yıkadım adeta!
Neyse aptal Masal Bu defa ucuza gitmedin!
Poyraz
Duşa girer girmez duvara bir yumruk yapıştırdım.
" Para, tabi ya para... Başka ne olacaktı "
Kendime söve saya duşa attım kendimi.