Eva
"Uyanıyor galiba.." boğuk boğuk sesler duyuyordum.
"Eva uyan artık" sesler iyice netleşiyordu. Gözlerimi açtığımda büyük bir odada uyanmıştım burası zindan değildi. Yan tarafımda hareketlilik gördüğümde bakışlarımı oraya çevirdim.
Rex , Seth ve tanımadığım bir kadın bana bakıyordu.
"Ne oldu bana?" zorla çıkan sesimle konuşabilmiştim sonra zindan da Orlando geldi aklıma. Korku içinde yataktan fırlayıp, "Yaklaşmayın bana!!!"
"Nesiniz siz!!"
Şok olmuş şekilde üç kişi bana bakıyordu daha sonra kadın olan kendini biraz toparlayıp, "Sakin ol Eva, burda kimse seni incitecek bir şey yapmayacak" bir adım bana attığında masanın üstünde olan sert bibloyu alıp, "Yaklaşma!!! Kafanda parçalarım bunu!" desemde hiç korkmuş gibi değillerdi, bir yandan onları kontrol ederken diğer yandan odaya bakıyordum kaçabileceğim bir yer olup olmadığını kontrol ediyordum.
"Kes şunu artık!" Rex öfkeyle konuşmuştu.
"Alfa onu iyice korkutuyorsun"
"Bütün gün onunla uğraşacak değilim Maria!"
"O kaçık Orlando'nun dedikleri de umrumda değil! Uyandığına göre tekrar zindana gidecek"
"Rex sakin ol" Onlar kendi aralarında tartışırken ben cama doğru yürüyordum alçaksa eğer burdan kaçabilirdim.
Camdan baktığımda ikinci katta olduğumuzu gördüm yanlarda tutunacak yerler vardı ordan kayarak inebilirdim ama en ufak hatamda dengemi kaybedip düşersem sakatlanırdım rahatlıkla. Birden odadan ses gelmeyince onlara doğru baktım. Rex tek kaşını kaldırmış, "Ne o camdan mı atlayacaksın?" dediği an kendimi hızla açık olan pencereden dışarı sarkıttım.
Birinin 'Siktir' dediğini duydum ama kimin söylediğini anlamadım.
Ben hızla aşağı doğru inerken camdan Seth'in,"Kendine zarar vereceksin Eva" Gayet sakin bir şekilde bana sırıtarak konuşuyordu. Onu duymamaya çalışarak inmeye devam ettim. Yere iki metre kaldığında sevinçle gülüp atladığımda biri daha yere adım atmadan beni kucaklayınca çığlık atmama neden oldu.
Bu Rex'ti!!!
Beni kucağına almış öfkeyle bana bakıyordu.
"Orlanda haklı, sen buraya ait değilsin yoksa bu şekilde aptalca davranmazdın"
"Bırak beni manyak herif!!" ondan kurtulmak için kucağında çırpınıp duruyordum ama hiç etkilenmiyordu.
"Rahat dur insan!" dediğini yapmayınca beni pat diye bırakınca popo üstü sert şekilde düşmeme neden oldu.Acı içinde ona bakıp, "Gerizekalı!." desemde umursamadı bile.
Seth ve Maria dediği kadında gelmişti.
"Bu nasıl mümkün olabilir"
"Daha önce onlar hakkında hiçbir şey duymadım"
"Bende" Üçü dikkatlice beni izliyordu.
Rex ,"Birkaç güne onunla ilgili bilgi gelir.Büyüklere haber verdim"
"O zamana kadar ya da ondan sonra ne yapacağız peki?"
"Şimdilik bilmiyorum ama bilgi gelene kadar zindan da kalacak" demesiyle Rex'e yalvarırcasına, "Lütfen beni oraya göndermeyin, klostrofobi var bende nefes alamam"
"O dediğin şey de ne?"
"Kapalı ve dar alanda kalamam" beni orda tutmamaları için dua ediyordum. Seth alfa denilen adama bakıyor emir beklerken Alfa dikkatli şekilde beni inceliyordu.
Rex yanıma çöküp öldürücü bakışları ile,"Eğer kaçmaya çalışırsan daha yüz metre gitmeden seni parçalara ayırırım. Anladın mı beni!!" akan yaşlarım ile başımı aşağı yukarı hızla salladım.
"Orlando az çok bahsetmiş sana bizden, ayağını denk al ona göre davran"
"Ne yapmamı istersin Rex" Seth bana bakıp sormuştu.
"Mutfağa verin çalışanlara yardım etsin, hizmetli katından da bir yer verin orda kalsın" dedikten sonra bana dönerek, "Eva en ufak hatanda affetmem seni!"
"Senle ilgili bilgi gelene kadar mutfaktaki çalışanlara yardım edeceksin, onlar ne derse yapacaksın." cevap vermeyince ,"Anladın mı!!?"
"Anladım" dedim yerimden sıçrayarak.
"Seth götür şunu"
"Tamam Alfa" beni yerden kaldırıp sürüklemeye başlayan Seth'e baktım.
"Ne yapacaksınız bana?"
"Duydun sende, Rex senle ilgili karar vermedi daha"
"Bu nasıl olabilir?"diye sorduğumda bana bakıp, "İnan bende senin kadar şaşkınım"
"Bize benziyorsun ama bizden değilsin. Kurdun yok, bizler kadar güçlü değilsin"
"Bizim türümüzün içi boş versiyonu gibisiniz" meraklı bakışları hâlâ üzerimdeydi.
"Gerçekten hiçbir gücün yok mu?" Neyden bahsediyordu bu kas yığını!
Bana iyice bakıp, "Anladım. Camdan aşağı inmenden belliydi" anlamayan gözlerle ona bakınca, "İki yaşındaki kurt bile senden daha iyi şekilde aşağı iner Eva"
"Sana tavsiyem bu boyuttayken boyundan büyük işlere karışma.Bize denk geldiğin için şanslısın başka sürüler seni yakalasaydı şu an hayatta olmayabilirdin" sinirle gözümden akan yaşı sildim hâlâ ağlıyordum.
Mutfağa geldiğimizde bir anda herkes bana bakmaya başladı.
"Bu o mu?" yirmili yaşlarında siyah saçlı ve aynı renge sahip gözleriyle bana merakla bakan çocuk sordu.
"Evet, herkes beni dinlesin.Rex onunla ilgili ne yapacağına karar verene kadar mutfak ve ev işlerinde size yardım edeceğini söyledi."
"Elena!"
"Söyle Seth"
"Sizin kattan boş bir oda ver orda kalacak"
"Ama??" karşımda hoşnut olmayan küt sarı saçlı ve ela gözlü kadına bakıyordum. Benden en fazla birkaç yaş büyüktü.
"Neyini anlamadın! Emirlere karşı mı geliyorsun Elena!" Seth'in koca mutfakta kükreyen sesiyle herkes bir adım gerilemek zorunda kalmıştı.
"Gözünüz üstünde olsun!" deyip bana sertçe baktıktan sonra mutfaktan ayrıldı.
Şu an herkes bana garip bir şekilde bakıyordu! Nasıl davranacağımı bilmiyordum daha ne olduğunu bile anlayamıyordum.Aklım bir türlü idrak etmiyordu.Burda farklı şeyler dönüyordu bu kesindi Orlando'nun zindanında bir anda kurdun belirmesi...
Lanet olsun bunların tam olarak ne olduğunu bilmeden burdan kaçamazdım ki!! Rex'in dediği şey doğru olabilirdi beni daha yüz metre kaçmadan yakalayıp parçalara ayırabilirdi.
"Öyle mal mal durmaya devam edecek misin?" Elena denilen kız sinirle bana bakıyordu.
"Şu patatesleri hemen soy!" dediği yere baktığımda Şok içinde gözlerim açıldı.
"Bir çuval patatesin hepsini mi?"
"Evet! Sonra da yanındaki soğanları soyacaksın"
Eva bittin kızım sen...
.....
Bana denilen tüm işleri bitirdiğimde gece çökmüş herkes uyumak için odasına çekilmişti. Elena denen kurt sanki bilerek benimle uğraşıp durmuştu tüm gün.Herkesten daha fazla çalışmıştım hatta herkes oturdu ben çalıştım diyebilirim ve bu durumdan gayet memnunlardı.
Bana gösterilen odaya girdiğimde zindandan kalır yanı olmasa da yine de temiz ve küçük bir penceresinin olması rahatlatmıştı beni. Yatağa üstümdekileri dahi çıkartmadan uzandığımda anından uykuya dalmıştım...
"Şşş.. Hadi kalk!" beni sertçe dürten biri yüzünden acı içinde kolumu hızla çekip uyandım.
Elena tepemde dikilmiş öfkeyle bana bakıyordu.
"Kalk dedim sana bütün gün uyanmanı mı bekleyeceğim!" 1.72 boyuyla karşımda burnundan soluyordu.
"Tamam birazdan mutfağa gelirim"
"Mutfağa değil ahıra gidip domuzların pisliğini temizleyeceksin!"
"Bir saat içinde bütün işi bitirip mutfağa gel, sürü evinin kahvaltısını hazırlayacaksın" Bu evde tek çalışan benmişim gibi davranması sinirlerimi bozmaya başlamıştı ama bu iki üç gün boyunca göze batmamaya çalışmalıydım. Belki Rex sorun çıkarmadığımı görünce beni kendi halime bırakırdı bende burdan gitmenin bir yolunu bulurdum.Onlara Sabrina'dan bahsedemiyordum belki bir yerlere saklanmıştır durduk yere ifşa etmek istemiyordum ama deli gibi de onu merak ediyordum.
"Hadisene!!!" Karşımda bana kükreyen kadının sesi ile yerimde sıçradım. Bir şey demeden hızla odadan ayrılıp ahıra yöneldiğimde Seth veranda da oturmuş bir şeyler okuyordu. Beni görünce
"Ne işin var burda?"
"Ahırı temizlemek için geldim" dünden dolayı o kadar yorgundum ki karşımda ki kurt dalga geçerek ,"Ne o iki iş yaptın diye hemen yoruldun mu?"
Gerizekalı iki iş dediği sürü evinin tüm işiydi ve yedi kişinin yapması gereken işi ben tek başıma yapmıştım.Hiçbir şey söylemeden Elena'nın dediği yere geldiğimde Seth'in bana baktığını hissediyordum.
Ahıra girdiğim de gördüğüm şey ile donakaldım.Bu donumuzlar nerdeyse benim iki katı büyüklüğümdeydi.
Kendimi tutamayıp, "Yuuuhhh!!" dediğimde yanı başımda bir anda Seth belirdi.
"Ne o sizin orda domuz yok mu?" bunu ciddi ciddi merak ederek sormuştu bana. Her ne kadar bana sert davranmaya çalışsada benim her davranışımı merakla izlediğinin farkındaydım.Dün çalıştığım süre boyunca bakışlarını üzerimden ayırmamıştı ama bu röntgencilik gibi bir şey değildi gerçekten merakından izliyordu bunu anladığımda rahat bir nefes almıştım. Bir de sapık bir kurt ile uğraşamazdım sonuçta.
"Var ama bu kadar büyük değil" dedim kısa kesip bu devasa hayvanların çıkardığı devasa dışkıları midem kalka kalka temizlemeye başladım. Bugün uzun bir süre kesinlikle yemek yiyemeyecektim..Belli bir süre beni izleyip, "Buraya nasıl geldin Eva?" ona baktığımda merakla bana bakıyordu hâlâ.
"Mağaraya arka-..." Ne yapıyordum az daha Sabrina'yı ele verecektim.Hemen kendimi toparlayıp, "Birilerinden kaçarken yanlışlıkla mağaranın birine girdim. Etraf karanlık olduğu için önümü göremeyince bir çukurdan düşmeye başladım sonra ışık patlamasına benzer bir şey olduktan sonra bilincimi kaybettim. Uyandığımda tepemdeydiniz"
"Uyandığında arkadaşından bahsetmiştin?" Seth'in lafıyla kaşlarımı çatıp anı düşünmeye başladım.Ne olduğunu bilmediğim için onu Sabrina'yı söylemiştim.
"Sizi bir anda tepemde görünce beni bırakın diye yalan söyledim"
Yerdeki bin kilo dışkıyı kaldırmaya çalışıyordum.Seth bir anda elimdeki küreği aldığında saşkınca ona baktım.
"Ver bana ben hallederim sen git diğer işleri yap"
"Ama?.."
"Eva bunu sen akşama kadar ancak bitirebilirsin!" demesiyle benim on defa kürek vuracağım domuz pisliğini o tek kürekle kaldırarak atınca şok içinde ona baktım. Orda dikilmeye devam ettiğimi görünce,"Yapmak istiyorsan al yap" küreği bana uzatınca, "Mutfaktakilere yardım etsem daha iyi, teşekkürler" deyip hızla yanından ayrıldığımda arkamdan bana sırıttığını hissediyordum.
Elena beni gördüğünde tek kaşını kaldırıp, "Sana ahırı temizle demiştim burda ne işin var!" bağırması ile herkes bana dönüp bakmıştı.
"Seth gitmemi söyledi" dediğimde yüz ifadesi daha da düştü.
"Neden?"
"Kendi yapacakmış benimde mutfağa gelip yardım etmemi istedi" bunu söylememle Elena'nın yüzünde anlayamadığım bir öfke oluştu.
"Sen kim oluyorsun da Seth'in sana yardım etmesine izin veriyorsun!" manyak mı bu! Kendi teklif etmişti.
"Elena kendi söyledi, betaya karşı mı gelmemi istiyorsun" onların anlayacağı dilden konuşmak en iyisiydi.Gerçi bu şekilde söylesem bile yüz ifadesi değişmedi ya.Bu kızın Seth ile arasında ne olduğunu merak etmeye başlamıştım ya da insan olduğum için kendi türünü ön planda tutuyor bende nefret ediyordu.
Bana doğru yürümeye başlayınca gözlerinin karardığını gördüm. İçimde korku oluşmaya başlamıştı, mutfaktaki biri ,"Elena sakin ol başını belaya sokacaksın"
"Benimle bu şekilde rahat konuşumaz bu tür!"
"Rex duyarsa ceza alırsın!" ilk geldiğimde bana merakla bakan genç kurt onu sakinleştirmeye çalışıyordu.
"Bir şey demez en fazla koşuya çıkmamı engeller.Bu insanın onlar için önemli olduğunu düşünmüyorum birkaç kolu kırılsa sorun olmaz" şeytani şekildeki yüz ifadesi ile bana doğru gelirken arkamdan birinin,"Neler oluyor burda!!!" diye kükremesi ile durduğum yerde korku ile sıçradım.
Bu Rex'di....