
"Kölem olma yolundasın Aleyna xanım! Neyin hesabını yapıyorsun?"
"Senin kölen değilim!" Diye hiddetle bağırıp kendini geri çeken kadınla kaşının tekini kaldırdı.
"Asla olmayacağımda! Ama sen öyle bir bana bağlı kalacaksın ki...her an beni görmek istiyecek,her dakika sesimi duymak ve yanından bir saniye bile ayırmak istemiyeceksin Ciwan ağa!"
Benim adım Aleyna!" diye emin şekilde dudaklarından çıkan cümle ile adam başını salladı.
"Sen Zümrasın kadın!"
Genç kadın dinledi. Daha sonra adam adının anlamını dile dökmeye başladı.
"Sen zekisin,insanlara yardım eden,kahraman,bir o kadarda zarif,bilge kadınsın!"
Genç kadın şaşırdı kocasından ne iltifat duymuştu bu kulakları,nede düzgün bir diyaloğunu,sohbetini.
Bu duydukları kadının gözlerini istemeden olsa sulanmıştı. Sol gözünden bir damla yaş aktı kadının.Gözyaşı kalbine doğru yol alırken sadece kocasına baktı gözlerini kırpmadan.
Büyük üstatlarımız demiştir ki sol gözden akan yaş kalp sızısı,hoşlantısıdır.
Kocasına aylar sonra duygular besliyordu kadın!
"Ama en önemliside ne biliyormusun?"
Genç kadın başını hayır anlamında salladı.
Genç adam genç kadına bir adım yaklaşıp ince belinden kavrayıp narincene,kırılcakmış gibi yavaşcana usul usul bedenine yasladı kadınını.
"Sen benim Zümramsın!"
(BAWEŞİN kitabımdaki Aleyna ve Ciwan ağanın hikayesidir! Bu hikayeye başlamadan önce ilk seriyi okuyun lütfen.)

