Hiç duymadığın bir şarkının seni ait olmadığın bir dünyaya çekebileceğini hayal ettin mi? İstanbul'un kalbinde, kitapları ve hayalleriyle yaşayan Elara için hayat tam da buydu. Güvenli, tanıdık ve sıradan... Ta ki o gizemli, hüzünlü ve karşı konulmaz melodi ruhuna fısıldayana dek. Şarkının peşinden sürüklendiği yer, masallardaki gibi bir saray değil; duvarlarına asırların laneti sinmiş, küf ve kan kokan, gölgelerin hüküm sürdüğü karanlık bir kaleydi. Ve bu kalenin kalbinde, ruhu acıyla mühürlenmiş, yakışıklı olduğu kadar tehlikeli bir prens vardı: Kaeron. Onları birbirine bağlayan o büyülü melodi, yani Kaderin Şarkısı, bir kurtuluş umudu mu, yoksa sonu olmayan bir esaretin başlangıcı mı? Aşkın, en derin karanlıkta bile bir ışık yakabileceğine inanır mısın? Peki ya o ışık, karanlık tarafından yutulma tehlikesiyle karşı karşıyaysa? "Kaderin Şarkısı"nda, modern dünyanın bir kızı ile antik bir lanetin esiri arasında filizlenen tehlikeli bağa tanıklık edeceksin. Elara, Kaeron'un kaderini yeniden yazmaya cüret ederken, aslında kendi sonunu hazırlıyor olabilir mi? Elara, Kaeron'un karanlığını aydınlatabilecek mi, yoksa o karanlıkta kendi ışığını mı yitirecek? Ve kendine sor: Kaderin senin için bestelediği şarkıdan kaçabilir miydin? Hemen okumaya başla ve bu unutulmaz maceradaki yerini al!

Zihin KapanıKapana kısıldın. Ama bu, bildiğin bir hapishane değil…Gizli deneylerin yapıldığı, mahkumların zihinlerinin sıfırlandığı ve yeniden programlandığı bir tesis. Burada kaybolanlar öldü sanılıyor, ama gerçekte kim olduklarını unutup birer silaha dönüşüyorlar.Gizli polis Mira, sıradan bir görev için sızdığını sanıyordu. Ancak içeride onu bekleyen şey, yalnızca suçlular değil, devletin en karanlık projesiydi. Ve şimdi, buradan çıkmak istiyorsa Kael gibi içeride doğup büyümüş bir deneğin yardımına ihtiyacı var.Ama kaçış kolay olmayacak. Çünkü hapishane artık sadece bir deney merkezi değil… Bir savaş alanına dönüşmek üzere.Zihinlerin silindiği, iradenin yok olduğu bu cehennemde, gerçek kimliğini kaybetmeden hayatta kalabilir misin?

Lina’nın dünyası, sıradan insanların göremediği varlıklarla doluydu. Çocukluğundan beri ölmek üzere olan insanların hayaletlerini görebiliyordu. Onlarla konuşabiliyor, korkularını, pişmanlıklarını dinleyebiliyordu. Onları, hayatlarına geri döndürmek için cesaretlendirmeye çalışıyordu. Çünkü bu yeteneğinin bir anlamı olmalıydı. Bir işe yaramalıydı. Yoksa kendini tamamen değersiz hissedecekti.Ancak yıllar içinde öğrendiği bir şey vardı: İnsanlar, bilmedikleri şeylerden korkuyordu. O da korkulmuş, dışlanmış ve yalnız bırakılmıştı. Ailesi bile ona inanmak yerine ondan uzaklaşmıştı. Bir zamanlar dostum dediği çocuklar, arkasından fısıldaşan yabancılar haline gelmişti. Ve en çok acıtan şey, çocukluk aşkı Aras’ın da onlardan biri olmasıydı.Bir gün, ona görünmek için bekleyen yeni bir ruhla karşılaştı. Tanıdık ama yabancıydı. Gölgelerin arasından süzülen siluet, Lina’nın kalbine tuhaf bir his yerleştirdi. Onunla konuştuğunda, geçmişin tozlu anıları gözlerinin önüne serildi. Acı, öfke ve derin bir hüzünle şekillenmiş anılar…Ama hayaletin kim olduğunu anladığında, dünya bir anlığına durdu.Bu… Aras’tı.Onu hayata döndürmeli miydi? Yoksa geçmişin yaraları, onu sonsuza dek gölgelere terk etmesine mi neden olacaktı?Seçim onun ellerindeydi. Ama bazı hayaletler, geçmişte kalmazdı…

Dijital DuygularGerçek Duyguların Yok Olduğu Bir Dünyada, İnsanlığın Son Savaşı Başlıyor...Yakın gelecekte, teknoloji insanlığı ele geçirmişti. Sosyal medya bağımlılığı, insanları duygusal olarak köreltmiş ve toplumu ikiye bölmüştü: Dijital Seçkinler ve Duygusal Dışlanmışlar. Dijital Seçkinler, duygularını bastırarak sanal bir dünyada yaşarken, Duygusal Dışlanmışlar gerçek duygularını korumak için yer altı sığınaklarında hayatta kalmaya çalışıyordu.Anya, Duygusal Dışlanmışlar'dan genç bir kadındı. Gerçek duyguların değerini bilen, güçlü ve cesur bir karakterdi. Ancak, Dijital Seçkinler'in lideri Valeria, insanlığın geleceğini sanal dünyada görüyor ve gerçek duyguları tamamen yok etmek istiyordu. Bu sırada, antik bir efsane gerçek oldu: Duygu Hırsızları uyanmıştı. İnsan duygularını manipüle etme gücüne sahip bu gizemli varlıklar, bölünmüş dünyada farklı roller üstleniyordu.Anya, bir Duygu Hırsızı olan Kai ile karşılaştığında, her şey değişti. Kai, başlangıçta kendi çıkarları için hareket ederken, Anya'nın saf duyguları onu etkiledi. Birlikte, insanlığın kaderini değiştirecek bir yolculuğa çıktılar. Ancak, Valeria'nın acımasız avcısı Orion, onların peşindeydi. Orion, geçmişte yaşadığı bir travma yüzünden duygularını kaybetmişti ve Anya ile Kai'yi durdurmak için her şeyi yapabilirdi.Dijital Duygular, teknoloji ve insanlık arasındaki savaşı, gerçeklik ile sanallığın çatışmasını ve duyguların gücünü keşfeden epik bir bilim kurgu destanı. Bu kitap, okuyucuları yakın geleceğin distopik dünyasına götürürken, insan olmanın anlamını sorgulatıyor."Duygularınızı kaybetmeye hazır mısınız? Yoksa onları korumak için savaşacak mısınız?"

Kapadokya'nın büyülü atmosferinde geçen bu heyecan dolu macera, Aslı adlı cesur bir arkeologun kayıp firavun hazinesini bulmak için çıktığı tehlikeli yolculuğu anlatıyor. Yıllarca süren araştırmaların ardından Aslı, gizemli bir harita keşfeder, ancak farkında olmadığı bir şey vardır: Peşinde yalnızca tarihçiler değil, aynı zamanda acımasız bir mafya lideri, Magma da vardır. Aslı ve onun koruması Demir, harita ve hayatları için amansız bir kovalamacaya sürüklenir. Tutkulu bir aşk, tehlikelerle dolu bir serüven ve kayıp bir hazineye dair gizemli sırlarla dolu bu hikaye, seni başından sonuna kadar ekran başına kilitleyecek. Hazır mısın? Kayıp Harita seni bekliyor!

aşkın, intikamın ve arzunun birbirine karıştığı, baştan çıkarıcı bir hikaye. Defne ve Efe'nin kalpleri, geçmişin yaralarıyla kanarken, bedenleri tutkuyla birbirine çekilir. Bu yasak aşkın labirentinde, kim galip gelecek? Aşk mı, intikam mı?Hazır olun, çünkü bu hikaye sizi baştan çıkaracak!