Hikayesi Guzyapragi
author-avatar

Guzyapragi

HAKKINDAquote
Merhaba, yazmak benim için bir hobi değil en iyisini sunmak için uğraşıyorum kelimelerimle tanışmak, karakterlerimle bağ kurmak isteyenleri takibe beklerim❤️ İletişime geçmek, hikayeler hakkında konuşmak ve beni tanımak isteyenler İnsta: guzyapragii hesabıma gelebilirler🥰
bc
ZAMBAK DÖNENCESİ
Güncellenme zamanı Sep 30, 2025, 13:32
Bir hayat, bir kalp atışıyla değişebilir. Bir karar, geçmişe açılan kapıyı aralayabilir. Ve bazen... en büyük savaş, zamanın kendisiyle verilir. Leyla Tomris, başarılı bir cerrah. Ve çocukluğundan beri kalbinde taşıdığı bir sır var: Ömer Çakır. Yıllar sonra bir gece, acil serviste karşılaştığı yaralı adamla her şey altüst olur. Çünkü o adam, çocukluk aşkı Ömer’dir. Ve o gece, onun öldüğü gecedir. Ama kader, Leyla'ya bir şans daha verir. Zaman kırılır. Ve Leyla, geçmişin eşiğine düşer. Bu kez onu sadece iyileştirmek değil, kurtarmak zorundadır. Ölümle yaşam, askerî disiplinle kırılgan duygular, emirle sevgi arasında sıkışan bir yolculuk başlar. Üstelik bu kez sadece kalpleri değil, geleceği değiştirecek bir savaş verecektir. “Zambak Dönencesi”, zamanın döngüsünde sıkışmış iki ruhun, geçmişte yarım kalmış bir hikâyeyi yeniden yazma çabasını anlatıyor. Aşk, pişmanlık ve fedakârlık üzerine kurulu bu roman; kalbin, zamanın bile alt edemeyeceği şeyler için ne kadar ileri gidebileceğini sorguluyor.
like
bc
KARPUZ [+18]
Güncellenme zamanı Jul 27, 2025, 14:10
Yeryüzündeki bütün meyveler yok olacak ve sadece bir tanesini yeme hakkın olacak deseler hiç düşünmeden seni seçerdim... Issız bir adaya düşecek olsam yanıma alacağım üç şey de sen olurdun. Sonsuza kadar derin bir uyku çekmek mi yoksa karpuz mu, diye sorsalar ben yine seni seçerdim... Çünkü sen benim ilk aşkımsın, ilk heyecanım, ilk tutkumsun. Ta ki o karpuz yeşili gözleri ve karpuz kırmızısı dudakları görene dek... Pusat Demirli, sen benim karpuz sevdamı yerinden edebilecek tek sevdamsın. Ve ben Yaz Yeşilsu, gizemli komşumun sırlarını çözerken onu karpuzdan daha çok seveceğimi tahmin edemezdim... Hikayeme hoş geldiniz, lütfen yanınıza bir dilim karpuz alın çünkü canınızı çektirecek kadar karpuz diyeceğiz...
like
bc
KIRIK VALS 3-[İZ] +18
Güncellenme zamanı Jul 13, 2024, 09:45
Canavarı yenmek için canavar olmalısın, sen şimdi bir canavarsın. Ellerindeki kandan nasıl kurtulacaksın? * Kimim ben? Sen bende kimi bıraktıysan oyum ben. Mirza değilim artık. Senin Mirza’n hiç değilim. Kaya’yım ben. Babamın boynuma astığı urgan, kendi ellerimle sıkıştırdığım düğüm, akmayan kan, kör bir kurşun ve bir akbabayım. Leşlerden beslenir, kendimi güçlendiririm. Yolum bu değildi ama beni bunu seçmeye zorladılar. İstemediğim hiçbir şeyi yapmadım bu hayatta, sadece seni bıraktım o kadar. Seni sevdim, çok sevdim. Bu sevgiyle besledim, yücelttim, sarıp sarmaladım. Sonra hiç acımadan kestim bağımızı. Seni kalabalıkta bir başına, kendimi tenhada yapayalnız bıraktım. Ben kimim? Ben Kaya, senin lanetin kendi kendimin azap çukuruyum.
like
bc
KIRIK VALS -2 [BİÇÂRE] +18
Güncellenme zamanı Feb 14, 2024, 06:16
Biçare. Onun en sevdiği kelime. Dilinden dökülürken bile ayrı bir ifadeye bürünür sureti, Gözleri ışıldarken nasıl hüzünle kaplanabilirdi ki? Oysa Mina imkânsızı mümkün kılabilirdi. Onu asla bırakmayacağımı söylemiştim ve benim sözüm yemindi, değil başkası ben bile bozmaya kalksam kimseye kalmadan kendim alırdım canımı. Onun için. O yaşasın diye. Acı çekmesin, kurtulsun diye. Karanlık ona iyi gelmiyor, geri dursun diye. Bir sevmek bin ölmek ise; bir gitmek bin yanmaktı. Bu ateş sönmeyen bir Zerdüşt ateşiydi ve çaresi onun nefesiydi. Ya harlayıp yangını arttırarak beni külden hiç yapacak; ya tek nefeste söndürüp kora dönüşmeme sebep olacak. Öyle ya da böyle kaderim onun elinde, bunu o da çok iyi biliyor. Bilmesine rağmen bilmiyormuş gibi yapıyor. Çünkü bencilliği benden daha iyi biliyor. "Kaya," dedi bir ses. Onun sesi. Ölümün içinden geliyor, boğuk. "Birlikte ölmeyi başaramıyoruz, bari birlikte yaşayalım." Kelimelerinden kan süzülüyor, karanlıktayız ama damlaların sıcağı ateşe damlıyor. Güzel bir başlangıcı darbeyle yıkıyoruz, ihtilali onun hıçkırıkları başlatıyor.
like
bc
ZAMAN ZAMAN İÇİNDE
Güncellenme zamanı Feb 14, 2024, 01:05
EVRENDEKİ BULUT kitabından tanıdığımız Masal'ın hikayesi. * Zaman zaman içinde küçük bir kız varmış. Bu kız yüreğini karşılığı imkansız bir aşkın içerisinde düşürdüğünde, o aşk uğruna çölde bir masal olup kaybolmaya mahkum olacağından habersizmiş. Aşktır ki bu Mecnun'u Leyla'nın peşinden çöle sürgün etmiş, Şirin için dağları deldirmiş Ferhat'a. Kimi Kerem ile Aslı olmuş, kimi Tahir ile Zühre. Herkes aşk yoluna aklını kaybetmiş, kalbinde kaybolmuş ancak kimse çöle âşık olup onun için yanmamış. Çöl ki o içine saklı olan masalı görüp çıkaramayacak ve onunla yüzleşemeyecek kadar kördür. Oysa bilmez ki masalların bir sonu vardır. Hüzünlü de olsa mutlu da olsa her masal bir gün son bulur. Sonu olmayan bir şey var mıdır ki masalların olmayacak? Bilse bu masalın bir gün aniden bitebileceğini, kumlarına gömülmüş, bazen yanıp bazen donan o masalı dışarı çıkartır mı? Zaman zaman içinde bir aşık varmış, yanmayan gönülden razıymış.
like
bc
ALARÇİN
Güncellenme zamanı Feb 10, 2024, 20:57
Alarçin 1. Kitaptır. Evrendeki Bulut'tan önce okunmalıdır. * "İnsanların kişilikleri isimlerinin anlamlarıyla ilişkilidir," dediğinde kısa bir an ne demek istediğini algılayamamıştım ama saniyeler sonra devam etti. "Güzelliğini güneşin kızıllığından alan." "Çoğu kaynakta güneş yerine ateş yazıyor. Ulaşılması imkânsız olan güneşin aksine harlanıp sönebilen ateş sanırım benim kişiliğime daha çok uyuyor." Çok çabuk harlanır, saniyeler içinde de sönerdim. Eğer kişiliğim ile ismimin bir bağlantısı varsa, ateş büyük bir etkendi. "Ateş güneşin sıcağından doğar. Mantık çerçevesinde baktığımızda iki anlamda birbirine çıkıyor ama ben sana güneşi daha çok yakıştırıyorum." Bunu normal bir zamanda söylemiş olsaydı, sana ne benim ismimin anlamından, diye düşünürdüm ama boynumdaki kolyenin varlığı açıktaki tenimi yakıyordu ve ben düşünme yetimi dakikalar önce kaybetmiştim. Karşı çıkamıyor, tersleyemiyordum. Sanki ben, ben değildim. Kolyeyi takmakta hata etmiştim. Elimde hiçbir şey yokken, geçmişe dönemezdim. Göğsümde büyük bir ağırlık, ağırlığın üzerinde kolye vardı ve beni yavaşça aşağı çekiyordu. Ben kendi kendini yakan bir ateşten fazlası değildim, güneşle yakından uzaktan alakam yoktu. "Gözlerine," dedi ateşe çalan gözleri, ela gözlerimden öteye kaymazken. "Hüzün yakışmıyor." Geçmiş, bugün ve gelecek... Zamanın içinde kaybolmuş, kopup giden anılarını bulmaya çalışırken kazandıklarını kaybetmemek için verdiği mücadeleden nasıl sağ kurtulacağını Alarçin'in kendisi de bilmiyordu. Tek bildiği özgürlüğüne giden yolda güçlü olmaktı. Ne de olsa o gücünü ve güzelliğini güneşten alıyordu...
like
bc
EVRENDEKİ BULUT
Güncellenme zamanı Dec 31, 2023, 23:43
Alarçin 1. kitaptır Evrendeki Bulut'tan önce okunmalıdır. * Bir kayboluşun kayboluşu. Sonu karanlık biten bir hikayenin içine doğan ruhlar. Evren ile Bulut. Bir gidiş ve tonlarca günah. Kanadı kırık martı. Griliğini bırakamayan bulut. Binlerce duaya ve gözyaşına şahit olmuş yıldızlar. Yolları kesişen ruhların doğdukları karanlığı dağıtırken gurur ile verdikleri savaşın hikayesi. Yetimliğini yüreğine bastırıp, hıçkırıklarını yutmuş Evren ve babasının günahlarını bir yılan gibi boynuna dolamış, gözyaşlarını bir yeminle susturmuş Bulut. Bu onların yıldızlara el sallayan hikayesi. Uzayın derinliklerinden bir fısıltı var: Merhaba!
like
bc
KIRIK VALS
Güncellenme zamanı Nov 10, 2023, 10:40
KIRIK VALS+18 "Canavarı yenmek için canavar olmalısın." 🌑 +18 💫 "Senin suçun değil," diyor son kelimeleriyle. "Sana kıyan benim... Sakın, kendini suçlama sakın." Oniks karası gözleri düştüğüm boşluğu dolduruyor, gözlerinde binlerce duyguyu aynı anda görüyorum. Hıçkırıklar boğazımda düğüm düğüm, Tufan hemen yanımızda bağırıp çağırıyor ben onu duymuyorum. Kolumu tutmuş mesela, beni çekiştirip ondan ayırmaya çalışıyor ama uzaklaşamıyorum. Elim yüzünde ama bedeninden uzaktayım. Kirpikleri titreşerek açılıp son kez gözlerime baktığında gözleri artık kehribarın en parlak tonunda, oysa etraf karanlık. "Affet," diyor mümkünmüş gibi. "Kıydım sana, affet." Kolaymış gibi son çırpınışlarında bile bunu zikrediyor. Kehribar gözlerinden damlalar süzülüyor, kanlı eli yanağımı şefkatle sarıyor. Tufan kollarımı sertçe tutup beni geriye savuruyor. Kaya yere boylu boyunca yığılıyor. Bir köşeye çekilip küçülüyorum, çok şey yaşadım zannederken elleri kanlı bir katil olarak öylece seyrediyorum yaşananları. Yüzümde kanı, ellerimde cam parçaları, ruhum boşlukta ben dört yıl öncesinde korkunç bir gecenin içindeyim. Bu dejavu değil, biliyorum ama benzerlik canımı yakıyor. Kurtuluş yok. Her ruh kendi cehennemini besler, ben de kendi cehennem kazanlarımı devirip ruhumu yangına teslim ediyorum. Eğer ölüm buysa, ölümden korkmamalı; artık korkmamalı. Yaşamak bir fayda vermeyecek, yitip gideceğim ne gerek var? Bunca yıl sürüne sürüne yaşadım, kayıplar verdim, kahroldum, mahvoldum da ne oldu? Şimdi vakit ölüm vaktidir. Nitekim Kaya'yı öldürdükten sonra yaşayacağımı da sanmıyorum ama bu umurumda bile değil. Ben yaşamak istemiyorum, bitsin istiyorum. Babam öldü, çok üşüyorum. Çok yalnızım, kimsem yok; ben artık bu yalnızlıkla nefes alıp vermek istemiyorum. Ben beni terk eden, beni acımadan hayatından çıkartan bir adamın sevdasını kalbimde yaşatarak yaş almak istemiyorum. Bitsin, kurtulayım bu kahrolası dünyadan. Anneme kavuşayım, babama son kez sarılayım. İzin vermediler çünkü bırakmadılar ki sarılayım ona. Bilmiyorlardı yıllardır sarılmadığımızı, izin vermediler. Yanmaktan yoruldum biraz serinleyeyim. Bir avuç deniz yeterdi bana şimdi iki ufak kesik kâfi.
like