Story By bellicee_hanife
author-avatar

bellicee_hanife

ABOUTquote
yazmak zihnimin derinliklerini kazımak gibi...
bc
Helalim
Updated at Sep 8, 2021, 01:35
Diyorlar ki; Yunanistan taraflarında bir kadın evliya çıkmış. Tam kızını kesecekken şeytan bir keçi getirmiş doğru mu bu?" Sıla: -"Kızım ben bunun neresini düzelteyim? Yunanistan değil Arabistan, kadın evliya değil İbrahim peygamber, kızı değil oğlu, şeytan değil melek, keçi değil koç..." dini bilgisi bu kadar karmaşık olan Lal'in gönlü iman dolu bir gence vurulur ise bu macera sizce nasıl olur? Aşk iki kişi arasında ki bir bağ miydi? Yoksa herkesin dilinde ki gibi sadece şanslı olanların yaşadığı bir duygu mu? Gülerek, duygulanarak öğrenmeye ne dersiniz?
like
bc
TRAFİKTE AŞK VAR!
Updated at Sep 7, 2021, 11:03
Aşk tesadüfleri severdi. Trafik ise kazaları önlemek için kurulan kurallar bütünüydü. Trafikte onca kural onca olay ve kaza olabilirdi. Her şey en ince ayrıntısına kadar düşünülmüştü. Mesela önünüze öküz çıkabilir tabelası bile vardı. Yada bir bizon. Bir viraj. En önemlisi DUR işareti vardı. Hayati önem taşıyordu üstelik. Hayatımızın her hangi bir döneminde bizi böyle uyaran olmazdı hayati konularda. Ali ve Ela için hayatı önem taşıyan trafik kurallarında kimse ama kimse bir aşk için uyarı yapmamıştı. Ali ve Ela eğlence dolu trafik maceraları ve aşkları ile tatlı hikayeleri bizimle
like
bc
GÜL YOKUŞU (BELLİCEE)
Updated at Jan 10, 2023, 23:10
Kuzguncuk'un yaşayan en eski sokağı. Sıra sıra konakların denize çıktığı Sokağın sonunda ki güvercin Yalısı... İstanbul kültürünün hala yaşatıldığı yer... İlkin Atay ailesin kaybettikten sonra onu hayata bağlayan sevgi ile kucaklayan bu sokak sakinlerine bir vefa borcu vardır.... Gül Yokuşunun hep aynı kalmasını sağlamak... Fırat Turhan, kimsesiz bir hayattan Gül yokuşuna uzanan bir hayat... Bu sokak bu insanlar ona aile olur mu?
like
bc
Ceoların savaşı
Updated at Jan 17, 2022, 00:42
Bir Gün yağmur buluta diyecek ki; "Toprağın kollarına beni sen bıraktın" "Tarık" diye fısıldadı nehir, burnunun üzerinde ki ıslaklık belinin yay gibi gerilmesine neden olmuş ve yutkunmuştu. Tarık kızı susturmak için "Şşşşşş" diye bir uyarıda bulunup gözlerini gözlerinden ayırıp Nehir'in kalın dudaklarına düşürdü, hafif aralık ağzından gözüken inci gibi dişleri davetkardı, aklına Nehir'in o dişlerle ısırdığı dili gelince alt tarafında ki zonklama bütün hücrelerinde bir patlama oluşturdu. Dudakları açlıkla Nehir'in üst kalın dudağını kavrayıp geri çekmesini sağladı, duvardaki elinin varlığına şükrediyordu. Bu hareketi Nehir'in istemsiz çıkan iniltisine karıştı. Tarık'ın yüzü çıkan tutku karşısında memnuniyet bahşederken siyah gözleri kısılmış ve Uzun ve gür kirpikleri Nehir'in gözleri önünde yaratılışının mükemmelliğini cüretkarca sergiliyordu. Nehir bu kirpiklere renk renk minderler atıp bir ömür parçalı bulutların arkasından vücuduna tatlı sıcaklık yayan güneşin tadını çıkarabilirdi yada salıncak kurup Tarık'ın göz bebeklerine doğru neşe ile sallanabilirdi. Yanlarında duran elini kaldırıp Tarık'ın yanağını kavrayıp baş parmağı ile kirpiklerini okşadı. Tarık kızın itiraz etmeyeceğine artık emindi, dudakları hala üst dudağını çekiştiriyor, emiyor ve dili ile minik darbeler vuruyordu. Belindeki el ise kızın tenini hissetmek için atletinin altından içeriye süzülmüştü. Nehir sarhoş gibiydi Tarık onu daha tamamı ile öpmemişken bile vadettiği şeyler çok cüretkâr ve vaat doluydu. Sadece üst dudağında oyalanalı dakikalar olmuştu ve bu saatler kadar doluydu.
like
bc
ANKA KUŞU
Updated at Nov 27, 2021, 10:34
"Bana öyle bakma Anka!" dedi. öyle bir bakıyordu ki, derinlerinde gizlide bir yerde burukluk barındırıyor, o buruklukla daha da anlamlaşıyordu bakışları. Rüzgar'ın yıllar yılı saklayıp ruhunu bütün çıplaklığı ile gören, sakladığı her yarayı her sızıyı satır satır okurcasına. Öylesine bir bakış ki dokunduğu her yarayı sarıp iyileştiriyordu. En çok... en çok da terk edilmiş o çocuk yanını iyileştiriyordu. Güneş onun sesinde ki kıvılcımın ateşinin farkındaydı. "Neden?" dedi usulca. Rüzgar renkli tutamları bırakıp. Parmaklarının her seferinde uçarcasına dokunmaya can attığı tene kanat çırptı. Çenesini parmak uçları ile okşayarak tuttu. Güneş'in teninin altında oluşan alev yavaşça bedenine yayılıyordu. Rüzgarın gözbebeğinden akan her duygu Güneş'in en derin algılarına kadar sızıp en mahrem duygularına kadar yayılıyordu Her geçen gün aralarında duygusal bir kör düğüm bağı oluşup, Şefkat ve merhametle bezenerek zehirli birer tohuma dönüşüyordu. O zehrin barındığı , terkedilme, bırakılıp gitme korkusu... "Alışırım." Alışırdı. Öyle korkuyordu ki Rüzgar birini hayatına almaktan. Ona alışmaktan ama en çok da kaybetmekten. Koca adam olmuştu ama yüreği hala çocuktu. Kimseyi sevmek istemiyordu, bu korkusu yüzünden. Tekrar öksüz kalmakla sinanamaktan. Öyle ki eşyalara, bir şehre, canlı veya cansız hiçbir varlığa zaafı yoktu. Şimdi ise bu küçücük kız çocuğuna karşı koyamadığı, önene geçemediği bir tufana kapilmaktaydi. En büyük korkusu k açtığı yara kadar küttü. Rüzgar alışırım diyordu ya. Güneş zaten gidecekti o hergün yaşayarak öluyordu
like
bc
Aşk Tek Kullanımlık mı?
Updated at Sep 30, 2021, 10:15
Erkekler ve hissettirdikleri milyonlarca yıl öncesinde kaldı. o çok ilkel zamanlarda. Çünkü kadın; öğrendi, yaşamayı , savaşmayı, acıyı, güçlü olmayı, bilgeliği, ayakta durmayı. Yalnızlığı. Tek olmayı. Çektiği tüm zorlukları harmanladı. O tada zehir karıştı. Artık arzudan daha çetin tutkudan daha öndeydi. Gücünü simgelere bıraktı, topuk tıkırtısına, kırmızı ojeye, saçlarını rüzgara, dans etmeye, sıcacık gülümsemeye... Eskisi gibi kalan tek duygusu sevgiydi. hep aynı sevdi KADIN... kadının aklından geçen cümleler üzerinde ki keten beyaz elbise ayaklarında ki kırmızı topuklu sandaletler ve uzun dalgalı saçları eşlik ediyordu. Pegasus dergisinin o koşturmacasının içinde yürüyordu. Etraf rengarenk, çalışanlar ise telaşla sağa sola koşuşturuyordu. Herkes o canlı derginin ruhunu yaşıyordu adeta. Kadın mutluydu, özgürdü havalıydı, Ayağı kayıp uçmadan önce de, Bir daha asla ama asla bir erkeğe güvenmeyeceğini sayıklıyordu. Q Duru hem yaralı kalp taşırken bir yandan da da gizemli ve karanlık ruhlu bu adamı iyi etmeye çalışır. Ve onu hiç beklemediği bir yerde sobeler... Acaba AŞK TEK KULLANIMLIK MIDIR?
like
bc
İLK AŞK 2
Updated at Sep 7, 2021, 08:39
Sütlü Çikolata tadında yumuşacık ve bir tat bırakan yeni bir masal... Bir prenses Bir Maço... Yağmur Damla Beylice biraz prenses çokça cadı. Narsist, pemisist ve oprimistkik gezegenine savrulup giderken tek hayali hayatının aşkını bulmak...prensine kavuşmak.... Prens demişken hangimiz masallara inanmadık ki küçükken. Gelecekte ki prensimizin hayalini kurmadik. Büyüdük ve unuttuk. masallar yerini gerçek hayata bıraktı. Hepimizin inancı kayboldu... O vazgeçmedi... peki ne oldu prens geldi. En hakikisinden. Ama Onca masalda ki prensleri, hayallerinin beyaz atlısını bırakıp. Ninnide ki bostana giren danaya aşık oldu... Prenses ve prens bir birini bulduğunda olaylar baya karışmıştı... Prenses prensi artık istemiyordu... Çünkü Yağmur Damlası Toprak'a düşeli çok olmuştu... klişeleri bir kenara bırakıp uçuk kaçık bir masal vaadi var... Hadi başla sende katil bu eğlenceye....
like
bc
İLK AŞK 1
Updated at Sep 7, 2021, 05:52
Sütlü Çikolata tadında yumuşacık ve bir tat bırakan yeni bir masal... Bir prenses Bir Maço... Yağmur Damla Beylice biraz prenses çokça cadı. Narsist, pemisist ve oprimistkik gezegenine savrulup giderken tek hayali hayatının aşkını bulmak...prensine kavuşmak.... Prens demişken hangimiz masallara inanmadık ki küçükken. Gelecekte ki prensimizin hayalini kurmadik. Büyüdük ve unuttuk. masallar yerini gerçek hayata bıraktı. Hepimizin inancı kayboldu... O vazgeçmedi... peki ne oldu prens geldi. En hakikisinden. Ama Onca masalda ki prensleri, hayallerinin beyaz atlısını bırakıp. Ninnide ki bostana giren danaya aşık oldu... Prenses ve prens bir birini bulduğunda olaylar baya karışmıştı... Prenses prensi artık istemiyordu... Çünkü Yağmur Damlası Toprak'a düşeli çok olmuştu... klişeleri bir kenara bırakıp uçuk kaçık bir masal vaadi var... Hadi başla sende katil bu eğlenceye....
like