Tehlikeli Tutku (+18)Güncellenme zamanı Mar 15, 2025, 01:41
Ela ofisinde, ceviz ağacından yapılmış masasının arkasında oturmuş kahvesini içiyor, bir yandan da bilgisayarında bir önceki ayın raporlarını inceliyordu. Kahvesini kenara bırakıp masasının çekmecesinden bir sigara çıkararak yaktı. İnce parmaklarının arasına yerleştirdiği ince sigarası ile kusursuz görünüyordu. Açık kapısından sızan gürültü ve renkli ışıklara pek de aldırış etmiyordu. Giydiği siyah saten gömlek ince omuzlarından dökülüyor, kalçalarını ve belini saran gri renkli dar kot pantolonuyla birleştiği yerde hafif potluklar yapıyordu. Gömleğinin açık bıraktığı ilk iki düğme, gömleğin kumaşının dolgun göğüslerini örtse de hayal gücüne yer bırakmıyordu. Ela, duyduğu sesle, sesin sahibini görmek için kafasını yavaşça ekrandan kaldırdı.
“Selam Ela.”
Ela, odasının kapısına kadar gelip, kendisine seslenen adamın, Asil Türkoğlu olduğunu gördü. Adam, ofisinin kapısına gevşek bir biçimde yaslanmış, koyu kahve gözlerini kızın üzerine dikmişti. Ela tek kaşını havaya kaldırıp, kollarını göğsünde kavuştururken arkasına yaslanarak adama baktı.
“Müşteriler buraya giremez. Buraya nasıl çıktın?” dedi. Duruşunu, gücünü ve ciddiyetini korumaya çalışıyordu ama adamın yaydığı saf gücü iliklerine kadar hissediyordu. Korku iliklerine kadar işlese de korkusuz görünmeyi başarmıştı. Elanın kendisi hakkında fikir sahibi olmadığına net biçimde emin olan Asil güldü.
“Canımın istediği her yere girmenin bir yolunu bulurum güzelim. Ben Asil Türkoğlu’yum.” dedi. Asil’in ses tonu ve bakışları karanlıktı. Ama Ela, adamın bakışlarındaki karanlıktan çok, gözlerindeki bakışın derinliğinde kayboluyordu. Çikolatanın en güzel tonuna sahip gözlerinden, gözlerini çekemeyen Ela cevap vermeyi unutmuştu.
“Benim kim olduğumu gerçekten bilmiyorsun.” dedi Asil yarım ağızla gülümseyerek. Ela ya doğru bir adım attı. Ela kendisini masasının arkasında güende hissederek yerşnden kalkmamış, hatta sandalyesini masasına daha da yanaştırarak kendini adeta koruma kalkanının arkasına saklamıştı. Buna rağmen Ela, mavi gözlerini adamın gözlerinden çekmemekte ısrarcıydı. Şartlar ne olursa olsun adamın kendisini korkutmasına izin vermeye niyeti yoktu.
Asil, “Emir’e bir daha saygısızlık etmeyeceksin.” dedi. Asil’in emir veren ses tonu Elayı fazlasıyla rahatsız etmiş ve öfkelenmesine neden olmuştu.
“Emir dediğin adam aptalın teki ve aptallara saygı duymuyorum.” diye karşılık verdi Ela. Asil, kızın cesaretine şaşırmıştı. Az önce Ela’yla en tehditkar tonuyla konuşmuştu ve kız bunu umursamamıştı. Asil kıza bir adım daha yanaştı ancak Ela ona pabuç bırakacak türden bir kız değildi. Hareketlerimi kontrol altına almayı başarmıştı. Kalbi yerinden çıkacak gibi atarken, bağladığı kollarını çözüp ayağa kalktı. İlk defa bir adamın yakışıklılığı Elanın ilgisini diğer özelliklerinden daha çok çekmiş, diğer özelliklerini umursamayı bıraktırmıştı. Kollarını kıvırdığı gömleği ve vücudunu saran yeleği adamın göğüs kaslarını vurguluyordu.
“Dilin bir hanımefendi için fazla uzun” dedi Asil.
“Hanım ya da efendi olmaya dair bir iddiam yok. Ve dilimin uzunluğundan memnunum. Başka soru?” diye karşılık verdi Ela. Kızın hazır cevap yapısı Asil in fazlasıyla hoşuna gitmişti. Hatta biraz daha zorlarsa kızın bu cesaretinin kendisini tahrik ettiğini kabul bile edebilirdi. Asilin yüzündeki gülümseme, onu fazlasıyla yakışıklı gösterse de Ela adamın sadece adına güvendiğini, başka bir meziyeti olmadığını düşünmeye başlamıştı. Asil kıza bir adım daha yanaştı.
“Yanlış kişiye cevap veriyorsun.” dedi. Asil hiç kıpırdamadan kendisine dik dik bakan Elanın güzelliğine hayran kalmıştı. Beyaz teni, kulübün alt katından gelen renkli ışıklara rağmen parlarken mavi gözleri ışıl ışıldı. Dudaklarının pembeliği cildinin solgun görünmesini engelliyordu ve bu renk tamamen doğaldı.
“Kulağını dört aç ve beni çok iyi dinle. Beni ya da arkadaşlarımı denemeye kalkma. Zararlı çıkan sen olursun. Hanım ya da efendi olup olmadığınla ilgilenmiyorum ama kulüp işletmecileri her zaman özellikle bana karşı nazik olur.” dedi. Ses tonunun fazlasıyla karanlık olmasına özen gösteren Asil kızın her halinden etkilenmişti.
“Arkadaşın ya da sen nazik misiniz de benden nezaket bekliyorsunuz pardon? Biraz cesur olsaydı kendisi gelir derdini anlatırdı. İtlerini göndermezdi. Şimdi müsaadenle, işlerim var.” dedi. Asil kızın canına susadığını düşünürken, ancak çenesine gelen genç kadını süzdü. Ela kaşlarını kaldırıp eliyle ısrarcı bir şekilde kapıyı gösterirken Asil kızı kolundan tuttu. Ela bir kolundaki ele bir de Asil’e öldürücü bakışlar attı.
“Patilerini çek.” dedi.
“Bana ve aileme saygı göstermeyi biran önce öğrenmezsen inan bana seve seve öğretirim.” dedi Asil. Asilin gözlerindeki karanlık ifade Ela yı korkutmamıştı. Ela, kolunu adamın elinden kurtarmafan, adamı kendisine çekip karnına bir diz atmaya hazırlanırken, yükselen sesle bölündüler.