Story By MİRA VEYN YZR
author-avatar

MİRA VEYN YZR

ABOUTquote
ELEŞTİRİ İLE HADSİZLİK ARASINDA ÇOK İNCE BİR ÇİZGİ VARDIR. ELEŞTİRİLMEYE ASLA SES ÇIKARMAM AMA HADSİZLİK OLURSA GÖRMEK İSTEMEDİĞİNİZ BİR YÜZÜMLE KARŞILAŞIRSINIZ.
bc
AĞANIN ESİRİ (+18)
Updated at Dec 7, 2025, 15:16
O vekillerle kıyılan nikahı diğer odada beklerken kocasının Cihangir olacağını düşünüyordu. Öyle demişlerdi. İstemede birkaç saniyelik de olsa gördüğü oydu. Nereden bilebilirdi ki gerdek odasının kapısı açıldığında içeri elinde bastonu üzerinde takım elbisesi CEVAHİR'in gireceğini. Sol kolu ve bacağı engelli Cevahir ona doğru yürürken işittiği tek şey "Soyun ve uzan İnci"ydi. Kaçmak istediğinde ise kolundan tutuldu ve kulağına "Sen benim karımsın. Bakıcımsın. Kölemsin. Büyük oyunun küçük piyonu İnci. Canımı sıkma yatağa gir beni bekle." Dendi. Yutkunmak mı? İmkansızdı. Sırlar, her zaman saklı mı kalır? Geçmiş geleceğe ayna mıdır yoksa o geleceğin katili midir? Cevahir içinde düştüğü çukurda debelenirken düştüğü tuzağın getirisi olarak kaybettiği karısına ulaşma çabası içindeydi. Hep yalnış yerlerde aramıştı. Yalnış insanların kafalarında birer mermi deliği açmıştı. Geçen her gün ona İnci’nin kıymetini daha beter gösterirken en son gördüğü an göz bebeklerine işlenmişti. İnci ise hem geçmişin karanlığı ile hem de kocasının anlık hatasıyla öyle bir kapıdan geçmişti ki artık hiçbir şey onun için eskisi gibi olmayacaktı. Tek başına çıktığı konağın kapısından karnında bebekleri yanında öz abisi ile girerken onu bekleyen o sarsıcı ihanetten habersizdi. Şeytan ise tam da o an tüm oyunu yeniden kurdu. Hatalar, dönülmez yollar, affı mümkün olmayan bile isteye yapılmış yalnışlar. Ağaya esir olan yaralı İnci esareti her an iliklerine kadar hissederken kurtulmak için vereceği savaşta onu güçlü kılan şeyler bir bir varlığını gösteriyordu.
like
bc
FIRTINA (+18)
Updated at Dec 3, 2025, 14:49
Adı gibi kara olan denizin dalgaları kıyıdaki kayaları döverken üzerinde gelinliği öylece uçurum kenarında oturan kişi Aslı’ydı. Babasının son arzusuydu Yavuz Tunalı ile evlenmesi. Lakin yaşlı adamın bilmediği şey kızını kendi elleri ile dikenli bir gül bahçesinin içine attığıydı. “Bu evliliği neden kabul ettim biliyor musun?” “Neden?” “Babam için. Şimdi o yok. Evliliği sürdürmeme gerek de yok.” “Aslı.” Bakışlarını adamdan kaçıran genç kız odadan çıkarken “İmzala şunları da anlaşmalı bitirelim bu işi çünkü ben korkak bir adama kadınlık etmem. Hele hele bundan böyle soy adını hiç taşımam.” dediğinde kapıyı ardından kapadı. Geride kalan Yavuz ise gözlerinde yanmaya başlayan ateşin gölgesi altında hırsla kağıdı buruşturdu. “O iş o kadar kolay değil efulim.” Aslı ise merdivenleri inerken homurdandı. “guli perxuli”
like
bc
KAFKAS GELİNİ (+18)
Updated at Nov 15, 2025, 14:29
Zarina, Kafkas dağlarının sert rüzgârlarında büyümüş bir kızdı; özgürlüğüne düşkün, başı dik, kaderine meydan okumaya alışık. Ama kader onunla oyun oynamayı seviyordu. Yanlış zamanda edilen bir söz, bir ziyaret, bir tanışıklık… Ve bir anda kendini Nevşehir’in köklü, kudretiyle bilinen Karadağ Ailesinin gelin adayı olarak bulmuştu. Bu evliliği isteyen o değildi. Onu zorlayan ailesi değildi. Asıl zorlayan… geçmişten gelen bağlardı. Kızın ninesiyle Karadağların büyük hanımı yıllar öncesinden tanışıktı. İki kadının arasında kimsenin bilmediği bir söz, bir borç, bir sır saklıydı. Büyük hanım, torunu için gelin ararken ninenin kapısını çaldığında, Zarina’nın kaderi çoktan mühürlenmişti. Ve şimdi Zarina, istemeden de olsa, Nevşehir’in taş evlerinden, loş koridorlarından, soğuk bakışlı Karadağ ailesinin içine adım atmak zorundaydı. Bu evlilik bir tercih değil, bir mahkûmiyet gibiydi. Karadağların oğlu ise… Sertti. Kuralcıydı. Gölgelerin içinde yaşayan bir adamdı. Onu bekleyen gelinin itaatkâr olmasını bekliyordu; boyun eğmesini, sessiz kalmasını. Ama Zarina, Kafkas’ın kızıydı. Eğilmeyi bilmezdi. Başlangıç çarpışmayla olacaktı. Tenle değil, kaderle. İtaatle değil, gururla. Aşkla değil, karanlıkla. Zarina’nın adı nikah masasında söylenirken, o içinden fısıldadı: “Ben seçmedim bu evliliği. Ama kaderimi değiştirecek olan yine benim.” Ve hiçbiri bilmiyordu: Bu evlilik iki aileyi birbirine bağlamayacak, Önce kan, Sonra öfke, En sonunda tutku akacaktı.
like
bc
ÇÖL ÇİÇEĞİ ASUDE (+18)
Updated at Nov 15, 2025, 08:47
Kaçmak onun kaderinde vardı. Önce evden ardından onu bulan babasından ardına bakmadan kaçmıştı. Evlenmek istemediği mafya babası mı? Yoksa onu bulmak isteyenlerden saklayan Jassim Al – Marri mi? İkisine de onu satan kişi babasıydı. İkisinin de tehlikeli olduğunu ancak varlıklarını öğrenince anlamıştı. Şimdi ise indiği uçakla kendini Katar da bulmuştu. Bir yanı çöl diğer yanı saray gibi kocaman evdi. Hemen yanında duran ve kolunu tutan adamla nefesi kesiliyordu. Ona günlerdir sadece zehretu's-sahra diyordu. Adını söylemiyordu. Asude demiyordu. Neden öyle dediğini de anlamıyordu. Anlasa da değişmezdi çünkü Asude şu an tutsaktı. Bir adamın arzusuna göre hareket etmek zorundaydı. Yaşamak istiyorsa. Peki bu tutsaklık neye dönecekti? Aşk? Tutku? Şehvet? Tenlerin ateşi mi hırsın ve kurtulma dürtüsünün hamleleri mi? Katar’lı Jassim ise çöl çiçeği dediği Asude’ye karşı tavrını nasıl belirleyecekti bilmiyordu. Bildiği tek şey ona yoğun bir şekilde bakan kız istediği an bedeninin her noktasına dudaklarıyla tutkuyu dövme misali kazıyacaktı.
like
bc
MAFYANIN LİLASI (DELİ SERİSİ 2 ) +18
Updated at Nov 13, 2025, 03:21
Eskort olmaya zorlanan genç bir kız. LİLA. Altına yatması gereken kişi karanlığın lordu AHEN AÇIKEL. Sevişmek onları sadece biraz daha birbirine yaklaştırdı. Kucağında olan kızın içine daha sert girip çıkan Ahen zümrüt yeşillerini lilalardan ayıramıyordu. Onu esir alan şeyler belliydi. ZEVK. TUTKU. ŞEHVET. EROTİZM. TATMİN OLMAK. Aşk ise aralarda sıkışıp kalmış üzeri örtülü bebek gibiydi. Gözlerimin arkası yanmaya başladığında dudaklarımı aralayıp ufacık soluklar almaya zorladım kendimi çünkü göğsüm nefessizlikten patlayacak gibiydi. Sahi ne demişti? “İstediğimde altımda istediğimde yanımda istemediğim de ise siktir olup gideceksin. Fazlası yok. Yaptıklarının yanında sana soy adımı veriyor olmama şükredeceksin. İsyan ya da itiraz ettiğin her an bir yakınının cesedi ile sabahlatırım seni ve inan bana bunu yaparken asla ikinci kez düşünmem. Cehenneme hoş geldin küçük Lila. Azaplardan azap beğen.” Küçük Lila. Bana cehennem diyordu ama hiçbir şey yapmasa bile asıl cehennemin gözleri olduğunu bilmiyordu. Biri gri diğeri zümrüt yeşili iki cehennem çukuru. Sebep olduğum hasarla bana bakarken bende oluşacak hasarın ise boyutu hesaplanamayacak kadar çok.
like
bc
HESNA
Updated at Nov 12, 2025, 12:22
“Hiç insanın babası ölür mü? Söylesene Cevdet amca ölür mü?” “Yapma kızım. Yapma kurban olduğum.” Dizleri taşımadı onu ve yere çöküverdi. Bakışları duvardaki babasının resmine döndü. Oradaydı işte. Ona bakıyordu. Gururlu dik başlı ve kendinden emin elaları onu izliyordu. Nasıl giderdi ki? Nasıl ölebilirdi? Nefesi yetmedi ama “Baba!” diye öyle bir çığlık attı ki orada olanların ciğerine ateş yeniden düştü. Leyla ve Hesna dakikalarca ilaçlarla sakinleştirilmeye çalışıldı. Cevdet’in eşi ve oğulları da geldi. Onlar da destek oldu acılı aileye. Zorla yatırıldığı yatağından savsak adımlarla kalkan kız anne babasının odasına girdi. Ev kalabalıktı. Kimseyi gözü görmedi. Komodinin çekmecelerinden en üstte olanı açtı. Babası geçen sene bir bayrak almış güzelce katlamış ve oraya koymuştu. Ağlamadan duramıyordu ama çığlık da atmıyordu. Bayrağı aldı. Öptü. Babasının kokusunu aradı ama biliyordu ki babası artık sadece toprak kokacaktı. Her yağmur yağdığında etrafı saran toprak kokusunda babasını arayacaktı. Cama çıktığında bayrağı açtı ve demirlerin bir ucundan diğer ucuna bağladı. Bazen bayrak asılı evlerin önünden geçerken içi sızlar babası geldiğinde daha bir sıkı sarılırdı. Şimdi o da babasız kalmış çocukların arasına katılmıştı. Bu vatana bir Asım daha feda olmuştu. Vatan bir kez daha sağ olmuştu.
like
bc
HÜMA KUŞU
Updated at Oct 30, 2025, 07:20
Türlü eziyetlerden hayatın en zorlu anlarından kanadı kırık yüreği yaralı çıkan iki kadın. Yalanları zorlukları aşıp gelmiş karanlığın içinde yolunu kaybeden ve zirvede yanlızlığı yaşayan iki adam. Yalanlar. Biten dostluklar. Para hırsı. Geçmiş. Gelecek. İki zaman arasına sıkışmış şimdiki zaman. Kötülüğün uzun tırnaklı pençeleri arasındaki küçük bir bebek. Kendi yarasını sarmaya alışık adam, kanadı kırık Hüma Kuşu'nu iyileştirebilir mi? Yalanların içinde kalan adamın paramparça olan güvenine ve ruhuna, kendi gibi paramparça olmuş bir kadın şifa olabilir mi?
like
bc
GÜNAHKAR GÜLLER +18
Updated at Oct 28, 2025, 13:51
Bazen en büyük kararlar anlık verilenler olur. Anlık gidersin anlık kalırsın. Lakin anlık olarak ortasında kaldığın çatışmadan yaralanmış mafya babası kaçırıp onu evinde tedavi etmezsin. Hem de bu mafya babası MORETTİ ailesine aitse. Elena, elindeki kadehe hazırladığı karışımı dökerken karşısında oturmuş beş adam da onu izliyordu. Elleri titremesin diye epey çaba harcamıştı. Yaklaşık üç yıldır barmenlik yapıyordu ve işinde iyiydi. Yeşil gözleri, tepesinde topladığı kızıl saçları, yüzüne yaptığı gotik makyajı ve giydiği v yaka tişörtünden görünen göğsündeki gül dövmesi. Aynı dövmeden ensesinde ve omuzunda da vardı. Hatta bacak içinde. Tam kadehi sıvıyla doldurduğu an gelen silah sesleri her şeyi anlatıyordu. La Rosa Nera katliamın yuvası oluvermişti. Moretti kuzenleri yok etmek gelenlerin ana amacıydı. *** “Sıkı tutun.” “Konuşma da işine bak.” “Bana bağırma. Burada senin kıçını kurtarıyorum.” “Zaten en büyük utanç kaynağı o ya.” Burnundan soluyan kadın homurdandı. “Az önce kulağının yanından mermiler geçerken öyle demiyordun ama.” Arkasındaki adam tek kolu ile beline sarıldığında sırtını sıcak göğsüne yasladı. Sertçe yutkunan Elena gazı köklediğinde Columbus Avenue üzerinden ara sokaklara dalış yaptı. Arkasından edilen birkaç el ateş ise onu durdurmaya yetmedi. *** Bacak içine konan öpücükle başını yastığa yaslayan Elena inledi. Adam ise dövmenin üzerinde dudakları ile dans ederken bedenini yukarı çekti. Sıra tam da sol göğsün üzerindeki güle geldiğinde çenesini hafifçe beyaz tene sürttü. Nefesi altındaki kadının ürpermesine neden olurken patlamak üzereymiş gibi hissediyordu. “Bu güller fazlasıyla günahkâr. Dudaklarımsa bu günahı tatmak için yanıyor Bocciolo Cremisi.”
like
bc
CEYLAN (+18)
Updated at Oct 22, 2025, 10:14
CEYLAN TANITIM Telefonun ucundaki arkadaşını uzun zamandır görmüyordu. Israrı üzerine nefesini bıraktı. “Tamam tertip. Merak etme düğününde mutlaka orada olacağım.” “Eyvallah tertip. Selametle.” Verilen bir söz onun için namus demekti. Arkasında duran ve ondan emir bekleyen adamı “Abi ne yapalım?” dediğinde camdan dışarı bakarken ellerini cebine soktu. Gözlerini kısarken “Hırsızlığın cezasını verin sonra da İstanbul’dan sürün. Değil kendi esamesi bile şehrin sokaklarında hissedilirse sülalesini silin.” dediğinde baş selamı veren adam “Emrin olur abi” deyip çıktı. Dişlerini sıktığı kımıldayan çene kaslarından belli olurken yüksek binadan şehri ve boğazı izledi. *** Adamları ile girdiği düğün salonunda oldukça dikkat çekerken merdivenleri indi. Gelinle damat yeni inmişti. On kişilik siyah giyinmiş adam gurubu girişin önünde durmaya başladığında meraklı bakışlar üstlerine yapışmıştı. Çoktan bunalmaya başlayan genç adam bir an önce tertibini tebrik edip hediyesini de verip gitmeyi planlıyordu. O sırada bir horon çalmaya başladı. Ortası boşaldığında gözlerini kıstı. Bir kız omuzlarını hafif hafif titreterek ortaya çıktığında onu damat ve gelin takip etti. Horon oynamaya başladıklarında bir çift lacivert göz, bordo renk takım elbise giyinmiş, saçları omuzlarında sallanan, yüzündeki kocaman gülümseme sayesinde gamzelerini sergileyen kızın üzerinde sabitlenmişti. Hafifçe boynunu oynatıp kütleten Dağhan Yasari aldığı nefesi sakince verdi. Yanındaki adama başını eğip “Serkan, bu kız kim öğren?” dediğinde neye bulaştığını bilmiyordu. Öğrenecekti. Ordu'nun yaralı ceylanı İstanbul’un aslanına yaren olur mu? Peki ya aradaki yaş farkı? Aşkın yaşı var mı? Ondan beş yaş büyük bir kadına tutulan Dağhan etrafına ördüğü duvarları yıkabilecek mi? Ya Ceylan? Onun için her şey yeterince zorken kapısını çalan aşkı nereye koyacak?
like
bc
ŞEHVETLİ GÜNAH +18
Updated at Sep 28, 2025, 13:34
“Dans et.” “Neden?” “Ben öyle istiyorum.” “Sen istedin diye dans etmeyeceğim.” Ayağa kalkan Karan karşısındaki Günah’ın kolunu tutarken dişlerini sıktı. “Ben istersem dans da edersin altıma da yatarsın.” Günah, bir adım gerilemek istedi ama yapamadı. Sert bedene kendi bedeni yapıştığında tüm uzuvları hissediyordu. “Bırak beni.” “Daha değil.” “Bu da ne demek?” Sözleri biten kız ne olduğunu anlamadan kalçalarından tutulmuş kucağa alınmıştı. Sırtı arkadaki duvara çarparken dudakları esir alındı. Yasak kafes dövüşçüsü Akrep, Günah adında bir striptizcinin ateşinde yanarken şeytanın gözleri sevişen ikiliye saplanıp kalmıştı. Peki ya TARANTULA?
like
bc
SENİNLE BİR GECE
Updated at Jun 19, 2025, 02:18
İhanet sarmalı içine düşen genç bir kız. İlk ailesinden darbe aldı. Yıllar sonra güvendiği sevgilisi ise düğün günü ikinci darbeyi en yakın arkadaşı ile acımadan indirdi. O gece gittiği bir barda sarhoş olup kendinden geçerken geceyi geçirdiği gizemli adam kaderi olacaktı. Tek bir gece ile çakışan hayatlar. Kadın yaralı. Adam güvensiz. Hepsine karşılık dünyaya gelmek için gün sayan mucize üçüzler. Bu döngü içinde aşkı güveni sadakati sevgiyi tadan iki yaralı yürek. Onlar iki yaralı yürek güvene aç aşka muhtaçken olacaklar büyük bir sınavdı.
like
bc
KIRIK KALPTE DEVRİM
Updated at Jun 17, 2025, 05:40
Sevgi neydi? Emek, verilen değer, saygı, sonsuz güven ve sadakat. Eğer değmeyecek birineyse kalpteki çarpıntı, yaşayan o kalbi durdurmak istese hakkıydı. Sevene layıktı en güzel duygular ve kalbin ulaşılmaz tahtları. O yaralı ve hasta kalbiyle sevdiğinde canının yanacağını biliyordu ama tek bir kare ile ölümü kucaklamak yaşayacağı son şeydi. Bazen sevmek vazgeçmeyi ve gitmeyi bilmekti. Gitmeyi de bildi silmeyi de. İki aşk tek kalp. Seçimse hepsinden zor. Veronica, Vanessa, Liam, Abby, Arthur ve Alexander. Onlar bu hikayenin hem kazananı hem de kaybedeni. Yollar, o yolların keskin uçlu virajları ve geri dönüşü olmayan yol ayrımları. Ölümler ve kalanlarla varılan noktalar. Kırık kalpte baş gösteren her devrim kendi getirdiği acı ve mutluluğa gebe. Büyük aşkların meyveleriydi her biri şimdiyse zaman aktı kum saati tersine döndü. Sıra onlara geldi. Onlar aşkı, sadakati, acıyı ve vazgeçişleri kucaklarken kalpleri her zaman kutup yıldızları oldu.
like
bc
AŞKIN ŞEHVETLİ DOKUNUŞU
Updated at Jun 17, 2025, 05:19
Çocukluktan gelen bir aşk. Küçük cadı ile Nat'in amansız duygu savaşı. "Seni seviyorum küçük cadı. Seni belki de doğduğun gün gözlerinin mavisine baktığım da sevmeye başladım. Sen dizlerimde uyuduğun ve bana sığındığın her an biraz daha sevdim. Korkuyorum küçük Cadım. Kalbim bu aşk ile patlayacak diye çok korkuyorum ama yine de her an daha fazlası için nefes alıyorum" Maviler elalar ile buluştuğunda büyük kasırgalara tufanlara ev sahipliği yapıyordu. Konuşmadı. Öylece baktı Ela gözlerin içine ve son yaptığı ile genç adamın kalbi durdu.
like
bc
ŞEHVETİN ADI MİRAY (+18)
Updated at May 27, 2025, 22:46
Tüm herşeyden kaçan ve başka bir ülke de hayat kuran Kerem Abbas. Onu ilk gördüğü anda büyük şehvet ve tutku. Peki aşk bunun neresinde? Yalanlarla kurulu bir hayat gerçek aşkı elinde tutabilir mi? Kerem için şehvet tutku ve aşk tek bir ismin eseriydi. Miray. Aşk ise Miray için Kerem demekken ortaya çıkan yalanların kementi ikisini de boğmaya başlayacaktı. “Dudakların Miray, susuz kaldığım her an yaşama tutunma sebebim.” “Tenin Kerem, bana ateşi ve o ateş etrafında pervane olmayı öğütlüyor.” *** İki kadın iki çocuk. Yüzlerde o küçümse ifade ve verilen cevap. “Karılarıyız.”
like
bc
DİLŞAH +18
Updated at May 27, 2025, 14:27
Hayalleri olan melez bir kız. Diş hekimliğini birincilikle bitirdiğinde tek amacı kendi ayakları üzerinde durup çalışmaktı. Lakin coğrafya kaderdir sözü onun içinde söylendi. Mardin'li babası Ciwan hastalıkla cebelleşirken kızını yakın dostu Dijvan Ağaya emanet etti. Sandı ki kızının bahtı açık olacaktı. *** “Bu kadın da kim? Aram, burada neler oluyor?” “Bu kadın senin kuman. Bundan böyle birlikte yaşayacağız.” Kulakları uğuldayan Dilşah tek kelime etmeden odasına çıktığında çantasının içinden babasından yadigarı çıkardı. Yeniden avluya indiğinde hiç acımadan konağın duvarlarında yankılanan silahı ateşledi. Kayınbabası Dijvan “Ne yapıyorsun sen?” diye bağırdığında dolan gözlerine rağmen dimdik durdu ve “Namusumu temizledim. Çünkü senin oğlun benim onurumu gururum ve namusumu ayaklar altına aldı. Sen söyle Dijvar Ağa zivaf gecesinin sabahında konağa kuma getirmek hangi erkekliğe sığar?” deyip arkasını döndüğü gibi odasına geri çıktı. Dilşah, evlendiği adamın koynuna girdiği gecenin sabahında karşısında kuması ile karşılaşmayı beklemiyordu. Aram ise içine düştüğü cenderenin tam ortasında kanını avuçlarında hissediyordu. Peki ya AŞK ikinci bir şansı hak eder miydi? Gurur mu? Aşk mı?
like
bc
İNTİKAM ATEŞİ LEYL (+18)
Updated at May 5, 2025, 01:25
İntikam hiç bu kadar yakıcı ve seksi olmamıştı. Zümra, yaşadığı hayal kırıklığını büyük bir savaşa çevirirken Devran yaptığı hatanın bedelini ilki olduğu kadının intikamı ile ödeyecekti. Bir kadını en çok yaralayan şey nedir? İhanet? Yok sayılmak? Severken hiç edilmek? İlk kez bedenini teslim ettiği adamın komodinin üzerine bıraktığı birkaç dolar? Zümra hayatı boyunca bir kez dahi öpüşmediği halde her şeyini vermeyi göze aldığı adamın bir iddia uğruna tenine kazınmasını asla kabul etmedi. Madden aldığı intikam bacağına sıktığı bir kurşundu. Ama esas can yakıcı darbeyi sonradan indirecekti. İntikam soğuk yenen bir yemekti ve Zümra elinin lezzetine tutkuyu, şehveti, küçük kaçamak oyunları, zehir gibi dili ile birleştirdiğinde tanrı Devran’ın yardımcısı olsundu. Peki ya tüm bu intikam oyunlarının tamamında kocaman bir mafya karmaşası da yer alırsa? İşte o zaman yemek tadından yenmez...
like
bc
LEYAL'İN BORDO HAREKATI
Updated at Apr 24, 2025, 13:48
Derin hesaplar. Sert adamlar. Vatan aşkı için gözlerini kırpmadan can alıp can verenler. Hayat her zaman gül bahçeleri sunmaz insana. Onlara ise gül bahçesi değil barut ve kan kokusu toprak ile al bayrağın üzerlerini örttüğü bir dünya sundu. Asi adamlar ANKA TİMİ ile birleşti ve ortaya can almaktan korkmayan ama masumum da kılını incitmeyen yiğitler çıktı. Ya bu yiğitlere bir de dişi kartal katılırsa. Elinde fotoğraf makinası gözlerinde yanan ateş. "Seninle uğraşamam Leyan. Burada kal diyorsam kal. Adamın canını da sıkma" "Bana bak komutan. Sen bordoysan ben de Leyal'im. Dişi kartal derler bana. Sence seni dinleyecek göz var mı bende" Komutan bir hışım kızın üzerine yürüdü. Sadece beş dakikaları vardı. O beş dakikanın sonunda üzerlerine mermi ve bomba yağacaktı. Ama onun tek düşündüğü asi bir dişi kartalı evcilleştirme çabasıydı. Uzanıp ona sertçe bakan kızın ensesine uzandı ve dudaklarını dudaklarına örttü. Onca savaş çaba ve uzaklık boşaydı. Geri çekilip orman yeşillerini kızın gözlerine diktiğinde "Bordoya lolo olmaz dişi kartal. Bir adım öteme gidersen seni ben avlarım" deyip beylik tabancasını ve omuzundaki tüfeğini kontrol etti. Mağaran çıkarken Anka timi elleri tetikte Behram binbaşının ilk yenilgisine sırıtıyordu.
like
bc
YERALTI KRALİÇESİ +18
Updated at Jan 25, 2025, 15:42
Tüm klişe gerçekler onun varlığı ile yerle bir oldu. Dünya genelinde söz sahibi büyük aileler o ailelerin belli kuralları vardı. Onlara göre kadın sadece bir seks kölesi, evlerinde hizmetçi, çocuk doğuran makinaydı. Saygı duymak mı? Nefes almaları bile gereksizdi. Sonra o geldi. Tahtına oturdu ve tüm acımasızlığı ile kadınları hiç gözüyle görenlere dersler vermeye başladı. Helen Herman. Bir insanın olabileceğinden daha acımasız, daha soğuk, daha sert. Kendi kurallarının dışına çıkmayan başka kuralları ise hiçe sayan. İstediğini almak için karşısındaki herkesi ezebilecek kadar hırslı, duygularını çok iyi saklayabilecek kadar kapalı kutu. O Herman imparatorluğunun yeni kraliçesi. Alman Mafyasının en değerli ve tehlikeli ismi. Mantıklı ve arzularını sonuna kadar kullanan dişi şeytan. Gözleri bu kez özel bir şirkette Escortluk yapmaya başlayan Drew'e takıldığında avını gözleyen bir kartal gibiydi. Grileri genç adamı süzdü, içindeki şeytan kuyruğunu sallayıp boynuzlarını parlatırken kulağına fısıldadı. Onu doğuran kadın bile babasının seks kölesiyken şimdi karşı cinsten istediğini alma vaktiydi. Peki, düşman yılan misali içine sızarken sürpriz isim Türk mafyasının dişli ismi oldu. Demir Karahanlı. Maskeli denen düşmanın en büyük acıları yaşattığı gözü kara adam. Bu, bir kraliçe ile yanına kral olmaya layık adamın hikayesi. Tabuların yıkıldığı, gücün parmak uçlarında dahi hissedildiği köle ile efendinin şehvet oyunu. Sonu mu? İşte o tamamen muamma.
like
bc
CEHENNEM ÇİÇEĞİ
Updated at Nov 12, 2024, 10:50
Bir kadın vardı tüm acıları hırka misali üzerine giyen ve hayatın dikenli yollarında çıplak ayakla yürüyen. Kucağında özel bir çocuk, bedeninde şiddetin izleri ve ruhunda ızdırabın bin bir rengi. Tek sığınağı ailesi olmalıyken yüzüne patlayan her tokat anne babasının bir kez daha silinmesine neden oluyordu. Eski dostlar yeni hayatlar ve iki erkek arasına sıkışmış yaralı bir kadın. Sinan ile Timur iki yakın arkadaşken bir kadın için düşman olan adamlar. “Onu sevdiğim için yaptım. İlişkisi var sandım.” “Lan it, seviyordun madem ne halt etmeye kızını başkasına verdin? Onu hak etmiyorsun.” Peki Gül hangisini seçecek?
like
bc
AŞKIN SEN HALİ
Updated at Nov 2, 2024, 02:58
Korkuyordu genç kız. Yardım etmişti ama başına daha büyük bir bela açmıştı. O an oradan uzaklaşsaydı eğer şimdi bağlı olmazdı elleri ayakları ve delicesine korkmazdı kişneyen atlardan. Atlar. Onun korkulu rüyası, kâbusu, babasını elinden alan canlılar. Kulaklarına dolan her bir ses delicesine irkilmesine neden oluyor ama yorgun bedeni kendini deli gibi karanlığa hapsetmek isterken son kırıntısına kadar gücünü kullanmaya çalışıyordu. Anlamıyordu. Karşısındaki adamlar merhametten yoksun, insanlıkta uzaktı. Hiç birine konuşamadığını anlayamıyorlardı. Sürekli; "Konuş. Sana Ertuğrul Karaaslan'ı öldürme emrini kim verdi" Diyorlardı ama ben dedikleri kişiyi bile tanımıyordum. Sadece bıçaklanmış bir adama yardım etmiştim. Hepsi buydu. *********************** "Gitmek istiyorum" diye ellerini oynattı genç kız. Karşısındaki bal gözlü adamdan uzaklaşmayı umuyordu. Yoksa dudaklarının tadına bir kez daha varırsa kurtuluşu yoktu. Dudağının ucu kıvrılan adam "Gitmek yok Asya'm. Artık tüm gidişlerin banayken nefesimden uzağı sana yasaklı bölge" deyip usulca kavradı her defasında mayhoş bir vişne tadı aldığı dudakları. Aşk ne engel tanıdı ne de acabalara meyil verdi. Adam aşkı kadının sessizliğinde tattı. Ona bulandı iki beden bir ruh oldu.
like
bc
MARDİN'DE BAHAR ( AĞA SERİSİ 2)
Updated at Jul 1, 2024, 10:31
Zaman nasıl hızlı akar? Yakalayan var mıdır? Doğanlar ölenler gelenler gidenler. Acımasızdı akıp giderken saatler. En büyük yeminler bozulmak için sıra beklerken aşk tüm kabusların ortasında filizlenecekti. Töre ben buradayım derken yüzyıllardır süre gelen kanunlar bir çift yeşil gözün inadına rağmen istediğini alacaktı. “Ben evlenirim. Yeter ki onlara bir şey olmasın.” “Hayır Seher, duydun mu beni kızım hayır. Berdel olmayacak. Kimse de kimseyi öldürmeyecek. Yemin ettim. Töreye hiçbirinizi kurban vermem.” “Bahar Acarbulut. Ertekin ve Acarbulut’ların hanım ağası. O dediğin buralarda zor biraz. Ya berdel olur –ki bende buna meraklı değilim- ya da bu konaktan iki ceset çıkar. Gerekirse daha fazlası. Siz hala Hasenan’ların ciddiyetini de törelere bağlılıklarını da bilmiyorsunuz. Ama sorun yok öğretiriz.” Bahar sertçe genç adama bakarken onun mavilerindeki soğukluk yüreğini yaktı. Kimseye kıyamazdı. Kimseyi böyle bir yükün altına koyamazdı. 6 GÜN SONRA … “Hala kendini suçlama. Benim kararımdı. Hazar benim kardeşim. Ona sahip çıkmayacağım da sonra kan dökülmesini mi izleyeceğim. Beni merak etme. Başımın çaresine bakarım.” “Seher, kızım yapma. Polisi jandarması var bu memleketin elbet bir hal çaresi bulunur. Sen bana abimin emanetisin. Gözünden yaş düşse abim benden bilmez mi?” Seher halasına sarıldı. Yanaklarını öptü. Duvağını kaparken başı dikti. O yılların borcunu ödüyordu. Ailesi için kendini feda ediyordu. Zişan ile Oylum’un sevdalıları vardı. Kendi çöpsüz üzümdü. Tek kaybı yuva bildiği haneden gitmek olurdu. Gelinliğin eteğini tutup odadan çıkarken yatağının üzerine oturan halasının ağlamaları ciğerini delse de durmadı. Alihan Hasenan mademki kan istiyordu. Kanıyla canıyla ona gidiyordu.
like
bc
HAKİM
Updated at Apr 5, 2024, 12:20
Ölüm onun elinde en tehlikeli silahtı. Adalet, olması gerektiği gibi tecelli etmediğinde çıktı gün yüzüne ve avladı her bir avını soğuk kanlılıkla. Akan her damla kan da ruhunun kör kuyuları doldu. Damağına yayılan tadın verdiği hisse tanrı misali tapar oldu. Kendine HAKİM diyordu. Tanrının cezalandırılması gerekenlere gönderdiği gazap eliydi iç dünyasında. Dikkat ve oyun onun işiydi. Çevresinde dönenleri büyük bir hazla izlerken geceler onun için avın en verimli saatleri olurdu. Dedektif Deborah Wilson ve ortağı Oscar Taylor girdikleri her cinayet mahallin de ip ucu bulmak için tüm dikkatlerini verseler de Hakim onları kendi kurgulayıp sahnelediği oyun içinde kukla misali oradan oraya sürükleyecekti. Sona ulaşmak zor katili yakalamak neredeyse imkansızdı. O, tüm gazap hak eden ruhları cehennemin kapısından içeri iterken San Jose ve de tüm California seri cinayetlerin durağı olacaktı.
like
bc
LEYL'İN LANETİ (+18)
Updated at Feb 18, 2024, 09:28
Geçmiş ile gelecek arasındaki geçidin MUHAFIZLAR, kilisenin yüz yıllara dayanan örgütü BEKÇİLER ve güçlerini kötülüğe satmayan cadıları koruyan KORUYUCULAR. Geçmişin Roma'sı ile günümüz Roma'sı arasındaki köprü sadece Alessia ile kurulurken zaman daralıyordu. Görev; kutsal kutu ve içindeki külken, cadı avcılarıyla bekçiler büyük bir savaşın fitilini ateşlemek için an kolluyorlardı. Zaman az, güç ise çok fazlaydı. Leyl'in laneti tüm geçmişi ve dahi geleceği değiştirecekti. Akıl, kalp ve ruh ise kendi içinde mührünü yaşayıp seçimini yapacaktı.
like
bc
ATEŞ PARÇASI
Updated at Jan 26, 2024, 02:35
Sessiz sakin bir kızdı Emily. Gözlerinde kocaman siyah çerçeveli gözlükleri, her daim kullandığı bol gömlek ve dizleri altında eteği ile kimsenin dikkatini çekmeden öylece çalışan bir tipti. Patronu Samuel kesinlikle tahammül edilmesi imkansız bir adam olsa da genç kız çalışmak zorunda olduğu için sabrediyordu narsist kişiliğine. Ama gel gör ki Emily bastırılmış duygularını açığa narsist ve sert patronu sayesinde çıkaracaktı. Samuel, kimsenin fark etmediği bu küçük kızın içinden çıkardığı ateş parçası seks tanrıçasına oldukça hayran ve bağlı olacaktı.
like
bc
AĞA'NIN TEK BAHAR'I
Updated at Oct 23, 2023, 13:01
Masalar vardır bu hayatta bazıları yarım bazıları kötü sonlu. Ruh acıyı bir kez tattı mı benimser, içine çeker nefes gibi kırgınlıkları ve yakasından düşmez geçmişin düşmanları. Bir adam var geçen yıllarına rağmen aşkın sarhoş edici tutkusunda boğulmamış. Töreye başkaldıran kalıplaşmış kuralları değiştirmeye çalışan, kızı ile huzuru tadan ve doğrusunda şaşmayan. Bir kadın var, hayatının her döneminde yaşadığı zorlu hayatın içinde dimdik duran. Görmediği ama varlığına hep sarıldığı babasının isteğine olur derken sevdanın ve acının yuvasına düşeceğini bilmeyen. Hayat en olmadık insanları en olmadık zamanlarda yan yana getirirken sevdanın kucağındaki iki yürek ebediyete kadar bağlandı birbirine. Peki ya yollarına çıkan engeller? Sevda her engeli aşacak kadar güçlü müdür? Yaşanılan toprakların katı kuralları bir adamın sevdasına kilit vurabilecek mi?
like
bc
BELA GELİYORUM DEDİ
Updated at May 1, 2023, 13:23
Bela hep onların işi oldu. Baktılar olmadı bir ayran içip of çektiler kayalar üzerinde. En olmadık anların katili dikildi karşılarına, yürekleri kırıldı. Evren onlara sağlı sollu kroşeler yolladı. Her defasında sırt sırta verip ayağa kalkmayı bildiler. Şimdi kırılan yüreklerin tamiri için bir savaşın içinde ellerinde çekirdek önlerinde ayran oturur halde buldular kendilerini. Üzerlerine oynanan oyunun hiç farkında olmadılar ama gün gelip gözleri açıldığında kök söktürmek için yudumladılar son ayranlarını. Yan yana geldiklerinde değişikleri oluşturdular. Onlar değişikti. Hayata insanlara en çokta kalıplaşmış her şeye. “Sare affetmeyecekmisin?” “Baktık olmadı bizde ayran içeriz.” Onlar için tek sonuç buydu. Olmadıysa ayran içilmeliydi.
like
bc
PEÇE SERİSİ 1 ~ PEÇELİ
Updated at Mar 11, 2023, 14:13
Ne şartlar altında evlendiğimizi unutma" Bunu söylerken ileride olacakları bilse acaba açar mıydı ağzını?"Sende benim senin her ne şartla evlenirsen evlen karın olduğumu unutma. Şu da aklında olsun Berzan ağa. Ben seninle keyfimden değil kardeşlerimizin canı için evlendim. Ama bu senin beni küçük düşürebileceğin anlamına gelmiyor. Buna izin vermem" Sözleri gibi gözleri de birer ateş topu olan kadın adamı yaktığını bilse yine böyle bakar mıydı? Ah, kimi kandırıyordu ki elbette bakardı. Hatta canına bile okurdu.İki göz de birbirine kilit olmuşken yüreklerin uzak kalması ne kadar sürerdi. Yüsra ve Berzan. Yapılan hataların, gizlenen gerçeklerin bir araya getirdiği iki insan, iki yürek, iki asi bakış. Hayat öyle bir noktaya getirir ki onları ölüm kucaklar son nefeste...
like
bc
SINIRSIZ (ZAFİR - KUZEY)
Updated at Jan 31, 2022, 09:25
Pusula gibiydi onlar. Her biri bir yönün adıyla can buldu bu dünya da sırt sırta verdi. Hayatlarında çizgileri belliydi. Bıçak sırtı kadar keskin virajları vardı. Bir kadınsa onlar için alınlarına dayanmış silah kadar uçumları barındırıyordu. Nar, hayatın yükünü sırtlanan bir genç kızdı. Kaybettiği anne babasından sonra kardeşlerine aile oldu. Ondan beklenmeyecek işlere imza attı her seferinde ve yaşadığı mahallede saygı duyulur oldu. Yapılan bir hata adım atılan yollar pusula ile Nar’ı bir araya getirirken hayat en büyük sınavları önlerine sunacaktı.
like
bc
BELA GELİYORUM DER Mİ?
Updated at Dec 30, 2021, 11:50
Dört kafadar. Çocukluktan gelen dostluk ve büyüdükçe büyüyen dertler. Hayat hep daha fazlası olur mu dendiği anda fazlasını verir ya bazen. Bu dörtlü içinde aynısı olacaktı. Yine en olmadık zaman da en olmadık işlerin baş kahramanları olup kabağın başlarında patlamasına kedi yavrusu gibi bakacaklar. Siz hiç belanın geliyorum dediğini duydunuz mu? Onlar için bela üç gün önceden sinyal verip öyle geliyordu. *** "O herife tabaktaki tavuğu bütün yedirmeli üstüne sazan balığı ile göbek attırmalıydım." "Manyak ya resmen dişimi uyuşturmadan oydu pörtlek gözlü." "Neymiş efendim o White Chocolate Moka olmazsa kendine gelemezmiş. Midilli kılıklı şey." "Beni düşündüğü için erken çıkmamı sağladı. Çok romantik ya." Ve üçü birden dönüp hülyalı hülyalı denizi seyreden kıza bakarak bağırdı. "Neyhhhh!" Onlar böyleydi. Erkek Fatma... Aşk kadını... Sert kaya... Uslanmaz romantik... Garip bir soygun, çekişmeyle ilerleyen aşk ve başa bela tefeci... Hadi çık işin içinden çıkabilirsen.
like
bc
GÜZ MENEKŞESİ
Updated at Nov 29, 2021, 23:30
Ben Adelina Süveyda Yılmaz. Ailesi tarafından güven duygusu sökülüp alınmış, koca bir bataklığa mahkûm edilmiş genç biz kızım. İçimdeki ılık duygular artık sert buz dağları içinde saklanmıştı. Kalbimdeki o küçük kız çocuğu yaşanan depremde şehrini kaybederken, yıkılan binalar altında kalıp kan kaybetmeye başladı. Ve ben sonunda beni neyin beklediğini bilmediğim bir yolda, içimdeki yanan ateş ile adımlamıştım. Elveda güzel ailem ve çocukluğum... Gülen yüzüm, sıcak kalbim... Siz bugün masumiyetinizi derin yaralar alarak kaybettiniz. Ben ise içimde yanan ateşe rağmen başlayan kar yağışına teslim olmuştum.
like
bc
VİNDİCTA
Updated at Oct 31, 2021, 11:35
Masum bir kalbi söküp yerine taş parçası koydular. Canını yaktılar, ezdiler, ölüme sürüklediler. Ama en büyük hatayı sevdiklerine dokunmakla yaptılar ve o unutmadı. Gün geldiğinde bir bir ölüme bile diz çöktüren katilin hedefi oldular. Acımadı. Acımamışlardı. Merhamet göstermedi. Çünkü görmemişti. Ruhunu emdikleri bedenin parmak uçlarında ölüme yürüdüler. Peşindeki polis şefi adım adım ona yaklaşırken o aldı en kanlı oyunlarla listesindekilerin canını. Onu bu hayattan koparan konsey üyelerinin acı çığlıkları kulaklarına doldukça orgazm olur gibi zevk aldı. Son cesedinin başında gözleri kara bulutların sardığı gökyüzüne çevrildi. Ardından ellerine. Kan ile yıkanan ellerine bakıp kahkaha atarken, ölüm gibi soğuk olan gri gözleri karşısındaki cesette dolandı. O an tek bir şey söyledi. VİNTİCTA...
like
bc
KAN ÜÇLÜSÜ +18
Updated at Nov 27, 2025, 13:26
Üç adam… Gücün, suçun ve karanlığın en sert yüzleri. Soğuk, hükmeden, arzu ettiklerini kanla alan erkekler. Dünyanın yeraltı sahipleri. Ve üç kadın… Dokunmaları bile yasaktı. İsimleri bile arzu uyandıracak kadar tehlikeliydi. Her biri, onların yeminleriyle çizilmiş kırmızı sınırın tam da diğer tarafında raks ediyordu. Tüm ateşleriyle. Ama geceler, kuralları hatırlamaz. Ve beden, yasak olanı her zaman en çok isteyendir. Bir bakış, bir dokunuş. Yaklaşmamaları gereken kadınların tenine düşen bir gölge bile onları kontrolden çıkarıyordu. Üstelik sadece içlerinde olmayı isterken bile. Biri düşmanının kızıydı; adamın parmak uçları kadının tenine her değdiğinde, günah ve savaş aynı nefeste birleşiyordu. En kanlı savaşlardan daha beteriydi. Diğeri meydan okuyan, diz çökmeyen, ateş saçan bir kadındı; onunla her yakınlık alınan zevk kadar içsel bir savaşın da başlangıcıydı. Üçüncüsü ise adamın asla sahip olamayacağı kadar masum, ama bir o kadar tehlikeli bir sırdı. Can alacak katliam yaratacak kadar büyük bir sır. Yine de ondan uzak durmak imkânsız, sahip olmak ise ölümcül bir zevkti. Her dokunuşta sınırlar biraz daha eridi. Her nefeste yasak biraz daha kırıldı. Her gece daha fazla teslim oldular birbirlerinin karanlığına ve her gece yeniden edildi o en kutsal yeminler. Bu erkekler için aşk zaten bir suçtu. Ama bedenlerinin teslimiyeti bu dünya da işlenmiş en büyük günahlardan biri oldu. Çünkü Kan Üçlüsü dünyasında dokunmak bile ölümcülken ve asla cesaret edilemezken, üç kadına sahip olmak demek cehennemin kapısını aralamaktı. Ve artık kimse geri dönemeyecek kadar derine düşmüştü. İhanet, tutku ve zevkle karışmış bir karanlıkta bedenler konuşuyor, nefesler hükmediyor, kurallar birer birer yanıyordu. Bu sadece bir yasak aşk değil. Bu, ateşe teslim olmuş bedenlerin hikâyesiydi. Bu günahkar adamların günahı zevk tutku şehvet ve arzu ile kucaklamasının romanıydı.
like
bc
KIZIL KRAL +18
Updated at Nov 27, 2025, 13:06
Moskova’nın karanlık gölgeleri onun adıyla titrerdi. Kızıl Kral. Acımasızlığı kadar soğukkanlılığı, sessizliği kadar ateşiyle tanınan bir adam ve liderdi. Kimsenin dokunamadığı, kimsenin karşısında duramadığı, bütün şehrin nefesini kesen bir güce sahipti. Mavi ateşi ile herkesin korkulu rüyasıydı. Ve ben, hiçbir zaman karşısına çıkmaması gereken kadındım. Onunla göz göze geldiğim an, bir şey kırıldı içimde hem de en derinlerim de. Korku muydu, merak mı, yoksa yıllardır kimseye hissetmediğim o yasak çekim mi, bilmiyordum. Ama bildiğim tek şey vardı ki işte o nefesimi kesiyordu. Kendime kızmamı da sağlıyordu içimdeki ateşi harlamamı da. Amacı korunmak değildi. Sahip olmak için. Yakmak için. Kendine ait kılmak için. Tenimde tüm soğukluğu ile mavi alevlerinin hükmünü sürmek için. Söylediği her kelime bir emir, her dokunuşu bir tehdit ve her bakışı ateşli bir teslimiyet çağrısıydı. Bu adam tüm yasakların çiğnenmesi için resmen bölüm sonu ödülüydü. Beni kendine çekerken, aynı anda karanlığının uçurumuna itiyordu. Onu istiyordum ama onun dünyasında aşk yoktu. Yalnızca güç, kan ve nefes kesen bir arzu cayır cayır yakan şehvet soluk aldırmayan tutku vardı. Onunla her gece hem savaş hem teslimiyet hem nefret hem tutku arasında sıkışıp kalıyordum. Kaçmak istedikçe, daha çok bağlandığımı; nefret ettikçe, daha çok istediğimi fark ediyordum. Çünkü o sadece bir mafya lideri değildi. Benim kaderim, günahım ve en karanlık tutkumun adıydı. Şehvetimin eviydi. İçimdeki hareketlerinin verdiği hazla attığım çığlıkların adıydı. Ve ben artık biliyorum ki Kızıl Kral’a yaklaşan herkes yanar. Ama onun ateşine düşen bir daha ondan kurtulamaz. Karanlığı bile sevdiren acıyı zevke dönüştüren zevki çığlıklarla süsleyen birine dönüşür. Tıpkı benim gibi.
like
bc
MAFYA DELİSİ (DELİ SERİSİ 1)
Updated at Nov 25, 2025, 09:05
Zaman her şeyin ilacıdır derlerdi eskiler. Şimdilerde zaman sadece yaranın kabuğunun daha derinden soyulmasıydı onun için. Tek bir hata yaptı. İnandı. Onu sevdiğini sandığı adama sonsuz bir güvenle inandı ve sonunda karnında bebeği gözünde yaşı ve başka bir kadının gözünde metres olarak ortada kaldı. En savunmasız ve güçsüz olduğu anda yedi ikinci darbesini. İzah etmesine izin vermedi kimse yüzüne tokadı karına tekmeyi geçirirken. Sonunda vazgeçti hayatından da bebeğinden de. Kendini bulduğu deniz kıyısında tek amacı son vermekti hayatına boğazına dolanan kollar olmasaydı. Karanlığın içinde sadece zehir yeşili gözlerle varlığını sürdüren deli lakaplı bir adamdı Balamir Atalan. Acımasızdı. Sertti. Eyvallahı yoktu. İhanet ve mazluma dokunan el tek kırmızı çizgisiydi. Düşmanlarına en büyük uyarısı kazık göndermekti. Bir deniz kıyısı, canından olmak isteyen bir kız ve can almak için koşan adam. “Abi, abi dur.” “Abinin amına koyim ne var lan adam kaçtı.” “Abi kız. Kız kanıyor.” Balamir ilk kez bakışlarını önce banka sonra da yere çarpan kıza çevirdi. Beyaz elbisesinin eteklerinden görünen ince bacaklarından sızan kızıllık kaşlarını çatmasına neden oldu. Ölüm öyle ya da böyle gelmişti kapısına. Peki şimdi ne olacaktı? İçeri alacak mıydı? Yoksa kollarında taşıyan adamın karanlığında yok olup gidecek miydi? *** “Sana güvenmiyorum.” “Duygularımız karşılıklı.” “Seni sevmiyorum da.” “Ben sana ölüyorum ama dağ çiçeği onu ne yapacağız?”
like
bc
SÜVEYDA - KARWAN'IN YASAKLI TUTKUSU (+18)
Updated at Nov 23, 2025, 21:15
Şu hayatta çocuklar hep ailelerinin suçlarını mı çeker? Geçmiş neden hiçbir suçu günahı olmayanların yakasından düşmez? Katilin ya da hırsızın kızı/oğlu. Orospunun kızı/oğlu. Şerefsizin kızı/oğlu. Yapışır ayaklarına bir katran parçası gibi ve ne temizlenir ne de düzgünce sakin bir hayat yaşama hakkı tanır. Tıpkı ona olan gibi. Süveyda. Tasavvuf da anlamı kalbin tam ortasında bulunan kapkara bir lekedir. Bazen en büyük günahların bazen de insanın var oluşunu saklar içinde. Oysa masum ve mazlum yüreği o kapkara leke içinde acısını saklar. Kimsesizliğini ve nefretini. Anne babaya duyulan sonsuz nefret. Daha on yaşında kaza geçirmesine ve topal kalmasına neden olan lanetin baş karakterleri. Şimdi ise adım attığı her yerde fısıltılar dönüyor arkasından. “Bunun babası hem katil hem de tecavüzcüymüş. Anasının orospu olduğunu söylüyorlar. Berzan Avcıoğlu acıyıp büyütmüş ama gör bak nasıl da kötü olacak. Katranı kaynatırsan olur mu şeker cinsini bildiğin cinsine çeker diye boşa demiyorlar.” Süveyda elindeki çantasının kulpunu sıkarken gözünden akan yaşı sildi. Aksak adımları hızlandı. Birkaç çocuk etrafını sardı. Ona bir tekerleme bile uydurmuşlardı. “Aksak Süveyda, yine çıkmış yola. Gitmiş gitmiş kalmış ortada. Katilmiş babası kötü kadın anası.” Olduğu yere çöküp dizlerine kollarını sararak ağlamaya başladığında duyduğu gür ses içini titretti. “Kesin sesinizi. Ayıp değil mi? Hadi kaybolun buradan kırdırmayın bacaklarınızı.” Başını kaldırmadı. Kollarını çözmedi. Ağlamayı bırakmadı. Tüm sesler yok olurken omuzuna dokunan büyük el “İyi misin Süveyda?” sorusu bazı şeylerin hem bitişi hem de başlangıcı. *** “Benimle neden evlendin?” “Öyle olması gerekiyordu.” “Benden nefret ediyorsun.” “Hayır. Senden nefret etmiyorum.” “Sevmiyorsun da ama.” “Sevmek mi? Komik olma Süveyda hadi değiş üzerini yat dinlen. Ben yan odadayım.” “Burada kalmayacak mısın?” “Hayır. Sokaktaki herhangi bir kızdan farkın yok benim için. Onlara nasıl kardeşim gözüyle bakıyorsam sana da öyle bakıyorum. Anladın mı? Şimdi daha fazla konuşma da dinlenmene bak.” Arada olan on yaş. Geçmişte yara alan bir adam. O yaraya neden olan adamın aksak kızı. Var olan bir evlilik. Sonu ne olur ki?
like
bc
AŞKSIZ YEMİN
Updated at Nov 23, 2025, 21:14
Bir imza bazen aşkı değil, mecburiyeti başlatır. Mardin’in töre kokulu topraklarında, bir Karadeniz kızı kardeşinin günahına kefil oldu. Abisinin sevdiği kızı kaçırması, iki aileyi kanın eşiğine getirdi. Töre “kan” isterdi… ama kader başka bir bedel biçti. Abisi yüzünden tehdit edilince, Alise aşkını değil, adını feda etti. Bir yabancının soyadına mahkûm edildiğinde, kalbi çoktan gömülmüştü. Aşksız, sevgisiz bir evlilik… Ve her suskunluk, bir “yemin” kadar ağırdı. Ama bazı yeminler zamanla çözülür. Ve bazen bir kadın, aşksız başladığı hikâyeyi aşkla bitirir.
like
bc
TUTKUNUN RENGİ YASAKLI (+18)
Updated at May 5, 2025, 01:44
"Sende kimsin?" "Ben Aysima. Babanızın eşiyim." Duyduğu tek şey adamın dişleri arasından hırsla ve nefretle "Siktir" değişiydi. "Aklını mı kaçırdı bu adam?" Genç kız anlamaz gözlerle karşısındaki adama bakarken boğazının kuruduğuna, nefesinin göğüs kafesine az geldiğinde yemin edebilirdi. Bir çift gri gözün kendi sıradan kahvelerine saplanmasına dizleri titredi. Korkmadan da edemiyordu çünkü bu adam ona hep parçalayacakmış gibi bakıyor hem de tüm bedebindeki kanın kasıklarına toplanmasına neden oluyordu. Sadece bakışlarıyla zirveye ulaştırabilecek olan o adam kocasının oğlu Alkan Türkoğlu'ydu. Mobilya tasarımcısı ve karanlığın lordu.
like
bc
KRAL - TEHLİKENİN RENGİ SİYAH
Updated at Nov 3, 2023, 06:40
Tek bir çığlık yankılandı İstanbul sokaklarının unutulmuş bir köşesinde. “Yardım edin! İmdat!” Acar Arsen silahın namlusunu doğrulttuğu adamın son sözlerini büyük bir kinle dinlerken kulağına çalınan sesle duraksadığında gözlerini kıstı. Gök kadar mavi deniz kadar hırçın irisleri sağa sola bakarken sağ kolu Kemal “Abi” dedi bakayım mı der gibi. Başı ile küçük bir hareket yaptı ama namlunun ucundaki adam kaçmaya yeltenince susturucu takılı silahtan tek bir mermi çıktı. Adam öldü. Kemal ile Acar adamlarıyla sesin geldiği yöne koşar adım ilerlerken kader o yollara düğümler bırakıyordu. *** “Git buradan!” “Hayır, yaralısın. Seni böyle bırakamam.” “Sana git dedim lan. Defaol git.” “Neden kalmamı istemiyorsun ki? Niye benden kaçıyorsun?” Adam derin bir soluk alırken kolundaki yara gerilse de umursamadı. Karşısındaki ona aşkla bakan ve telaş içinde olan kızı göndermek dışında bir şey düşünmüyordu. “Eeeh yeter be. Sana siktir git dedim. Kovuldun. İstemiyorum seni artık bu evde.” Genç kızın gözleri dolarken dişlerini sıktı. Adamın buz gibi mavilerine bakarken acı içinde tebessüm etti. Başını dikleştirip yutkunurken dudaklarını araladı. “Korkaksın. O kadar korkaksın ki benim sana olan aşkımdan kaçmak için elinden geleni yapıyorsun. İçinde olduğun alemde KRAL diye anılabilirsin ama sen kocaman bir korkaksın. Ben giderim de sen kendi kafanın içindeki korkaktan yine de kurtulamazsın.” Acar Arsen, daha yirmi yedisinde bir kızdan duyduklarına tek kelime edemiyordu. Alemde kraldı ama bacak kadar bir kıza köle olmayı kendine yediremiyordu. Belki de gerçekten korkuyordu. O kötüydü. Ruhu karanlık içindeydi. Aşk, değişmek ya da düzelmek ona göre değildi. Peki ya bunu kalp dinleyecekmiydi? O karanlıkta KRAL dı. Herkese sözü geçe acımasız. Ve tüm olay sadece bu kadarmıydı?
like