Eyşan ve Agah aynı mahallede büyümüş iki yetişkindir. Bir gün bir düğünde Agah'ın hislerini açıklamasıyla her şey değişir. Eyşan abisi olarak gördüğü Agah'a büyük bir tutkuyla teslim olur ve aşk yolunu bulur.

"Sana yemin ederim asla karım olmayacaksın! Sadece bu evin, bu konağın gelini olacaksın, kölesi olacaksın ama bana hiçbir şey olmayacaksın!" Ezo Aslan, on dokuz yaşında okuma hayalleri kurarken, abisinin Karalı aşiretinin kızını kaçırmasıyla kendisini Miran Karalı ile berdel olurken bulur. Bu evliliği istemse de kabul etmek zorundadır. Ezo'nun hislerinden bir haber kendi öfkesinde boğulu olan Miran, Ezo'ya konağı dar etmeyi planlarken Ezo'nun tanıdığı tüm kadınlardan farklı, daha gözü kara ve daha korkusuz; sözlerini asla sakınmayan bir kadın olduğunu gördüğünde öfkesi daha da büyür. Çünkü Miran'ın tek amacı bu lanet evliliğin iki taraf içinde en acı verici şekilde sonsuza kadar uzamasıyken Ezo'nun tavıları ve onu arzulamasını sağlayan tutkulu halleri ikisi içinde büyük bir sonun başlangıcıdır. "Sen, hiçbir şeyin olmayacağımı söylerken her şeyin oldum Miran Karalı. Şimdi kendime verdiğim sözü tutuyorum ve her şeyin olmuşken seni hiçbir şeyim olmaya layık görüyorum!" Doğu'nun kurak topraklarına yarışan; Tutku, haz, inat, intikam, sırlar ve daha nice olayın arasında filizlenen bir aşkın öyküzüne hazır mısınız?

TAMAMLANDI 110.2 Kiloluk, moda dünyasının prensesiydi o; Melis Yılmaz! Demeyi ne kadar istese de imkansızdı bu cümle. Özellikle de kiloya karşı bu kadar ön yardı varken bunun söylenmesi imkansızdı. Yine de Melis çizim yeteneğiyle Sayer Tekstil'e kabul edildiğinde hayallerine kavuştuğunu düşündü taki patronu çizimlerini kendisinin sunabilmesi için kilo vermesi gerektiğini aksi halde baş düşmanı yeteneksiz ama güzel Oylum'un sunum yapacağını söylediği o ana kadar. O andan sonra Melis ucuz bir diyetisyen buldu ama bulduğu bu ucuz diyetisyenle işler hiç de beklediği gibi gitmedi. Aşk kapısını çaldı, tatlı bir esinti eşliğinde gerçekliğin huzurlu aşkı başladı... Huzurlu mu dedim ben? Tamam belki biraz kaoslu, çok azıcık, ufacık, minnacık... İnanmadınız mı? Girin bakın o zaman.

TAMAMLANDI Senem ve Melih, Karakterleri, hayatları ve işleri... Her şeyleri zıttı. Biri öldürmek için vardı, biri yaşatmak! Bu kadar zıtlığın içinde tek ortak noktaları geçmişleriydi. Ve o geçmiş kanlıydı, kansa Senem ve Melih için kaderdi. KANLI BİR GEÇMİŞİN, KADERİ YENİDEN KANLA YAZILACAK; PLANLAR BOZULACAK, ORTAKLIKLAR KURULACAK VE OYUN YENİDEN BAŞA SARACAKTI!

Bir gün ansızın çocukluktan beri hayatlarında olan Yusuf'a platonik olan Aysima; telefonuna anonim olarak mesaj atar. Tek istediği kendi aşkını, arzularını Yusuf'a anlatmakken işler çığrından çıkar. Komutanım: Ateşle oynuyorsun Ay Işığı. Komutanım: Ve oynarken bilmeni isterim ki ben sabırlı ve anlayışlı bir adam değilim. Komutanım: İstersem alırım ve seni istememe ramak kaldı. Komutanım: Eğer niyetin yanmak değilse yakmanı tercih etmiyorum Ay Işığı. Komutanım: Çünkü ben yanarsam yakarımda. Komutanım: İyice düşün taşın ve karar ver. Komutanım: Benimle yanacak kadar cesaretin var mı? Yoksa sadece yakıp kaçacak kadar korkak mısın?

SEÇMECE GELİN YARIŞMASI Kızların gözdesi Yağız Aras'a gelin olmak ister misiniz? O zaman yapmanız gereken çok basit, iki gün sonra Aras malikânesinde olun ve Seçmece Gelin yarışmasına katılın! KURALLAR; 1. İyi aile kızı olmak ilk ve kesin kuraldır! 2. Yarışma süresi boyunca bizim ayarladığımız evde kalmak zorundasınız! 3. Yarışmayı kazanmak için 100 puan biriktirmek zorundasınız! 4. Yarışmanın ilk etabında beş puan alamayan yarışmacı elenecektir! 5. Yarışmaya sadece yirmi gelin adayı katılabilir! Yarışma Süresi: Bir Ay! Evet kızlar bu kurallar size uyuyorsa ve bir Aras gelini olacağınıza inanıyorsanız yukarıda da dediğimiz gibi iki gün sonra sizleri Aras malikânesinde yapılacak olan ilk mülakata bekliyoruz! Yazmayı bitiren kadın yükleme tuşuna bastı. Yükleniyor... "Ay! Ben vazgeçtim. Yağız bunu görürse bizi öldürür! Neriman durdur şunu!" Yüklendi... "Artık her şey için çok geç Nermin yazı yüklendi ve çoktan bildirim olarak gitti bile!" O zaman Aşk Olimpiyatları başlasın!

O hayatımda bir yabancıydı. Bir gün abimin başına gelen talihsiz olayla herkesten daha tanıdık olabileceğini düşünmemiştim. Sokak dövüşçüsü olan Cihangir ile mahallenin sessiz sakin kızı Şirin'in hikayesi.

Hakan ve Asuman; aynı apartmanda oturan üniversiteye hazırlanan iki gençtir. Hakan, Asuman'ı gördüğü anda ona tutulur. Okul, gençlik, lise ve aile sorunlarının içinde geleceğin yazıldığı kader anının bile engel olamadığı bir zaman diliminin parçası olan bir gençlik hikayesi. Bir erkeğin gözünden ilk aşk hikayesine hazır mısınız?

Karaca, Giray Kaya'nın holdinginde çalışan sıradan, sessiz sakin bir temizlikçiydi. Dışarıdan basit, sessiz sakin bir temizlikçi gibi görünen Karaca uzun zamandır Giray'a hayrandı. Onun dikkatini çekmek için her yolu denemekten geri durmazken Giray'ı etkilemeyi başaracağından emindi ve Karaca zeki bir kadındı fakat bilmediği bir şey vardı o da; dışarıdan başarılı, karizmatik ve mükemmel bir holding sahibi olan Giray Kaya'nın aslında yeraltı dünyasının en tehlikeli adamı olduğunu ve onun bu karanlığına tutulacağını Karaca'nın öngörememesi ikisini de alev alev yanan tehlikelerle dolu tutkulu bir aşkın ortasına itmemesi işten bile değildi. "Ne yani bir fahişe gibi size kendimi satmamı mı istiyorsunuz?" Onaylar şekilde kafa salladı. "Evet Karaca. Kendindi bana sat. Fiyatını da sen belirle."

Bu hikaye iki arkadaşın birbirinden bağımsız hikayesi. Bir evlilik hikayesinde Mert ve Sıla'nın yalancı evliliğinin gerçeği dönüşmesini okurken Bir ayrılık Hikayesinde Hande ve Korhan'ın zorluklarla dolu hikayelerini okuyoruz. Not: Bir evlilik hikayesi bittikten sonra bu başlık altında Bir ayrılık hikayesi yayımlanacaktır.

Onu görmedim. Beni öpene kadar varlığından bile haberim yoktu ya da kendime yasak kılmıştım. Onu görmemek imkansızdı çünkü! Masmavi gözleri ve yakışıklı suratı ile onun için ölmemek imkansızdı! O beni görmüştü ve beni farkında olmadan öpmüştü... O günden sonra bende onu gördüm. İşte onu gördüğüm an ise; Cengiz ve Müjgan olmaktan çıkıp biz olduk! Ama biz, öyle güzel biz olduk ki...

Babasının ansızın kendisini Haznedar Ailesine gelin olarak satmasıyla hayatının kökten değiştiğini düşünen Lal satıldığı evde şiddet ve daha fazla acı beklerken kocasının ona aşkı vereceğinden, yaralarını sarmak için yıldızları yeryüzüne indireceğinden haberi yoktu.

Son kez derince bir yudum aldım içkimden ve bitmiş şişeyi masaya omzunun üzerinden masaya vurarak ''Sence de.'' Dedim kendimden beklenmeyecek bir cesaretle kesik kesik. ''Bu gece burası fazla sıcak değil mi?'' Alttan bakışlarını üzerimde gezdirdi ve gözleri göğüslerime takıldığında gözleriyle iki göğsümün arasını işaret edip ''Anlamı?'' diye sordu soğuk soğuk. İlk başta ne dediğini anlayamadım, daha sonrasında baktığı yere baktım. Dövmemdeydi gözleri. Tam ortasında başlayıp iki göğsüme doğru uzanan defne yaprakları... ''Adım.'' Dedim yüzüne bakarak. ''Defne.'' Dudağının kenarı hafifçe yukarı kıvrıldı ve başını biraz daha bana doğru yaklaştırdı. ''Defne.'' Dedi ağır ağır telaffuz ederek. Nefeslerimiz birbirine karıştığı noktada kokusunu da işittim ve sanki kendimden geçmemiş gibi iyice geçtiğim yerlerde kayboldum. ''Bu gece seni serinletemem ama daha da yakabilirim. Mesela bunun.'' dedi işaret parmağı göğüs oluğumdaki dövmemin üzerinde gezerken. Gözleri gözlerimden ayrılmıyor, eli tenimde dolanıyordu. ''Bunun rengini dudaklarımla değiştirene kadar cayır cayır yanabiliriz.''